kitap eleştirisi

entry1 galeri
    1.
  1. Olumlu veya olumsuz değerlendirmelerdir. Anlayabilsek adli kitabin yazari emekli ogretmen mehmet akbasla tesadufen tanistim. Cafede cay icerken yanima oturdu derken kitabini hediye etti ve bende kendisine kitabinizi okuduktan sonra degerlendirecegim dedim, şu sekilde oldu efenim:
    Kitap kitapçıdan alınmaz; yazarından bizzat elden alınır. Ne bilgisayar programları aracılığıyla indirilir ne de amazon.com dan ısmarlanır.

    Kitabının kapağına dokunursun, rastgele bir sayfa açarsın, okumadan önce burnuna yakınlaştırir, kokusunu içine çekersin.

    Sonra bir paragrafa ilişir gözün. Bakarsın anlatımı nasıldır. (konusu ne olursa olsun). En son kitabın arkasını çevirip fiyatına bakarsın kitabı okuyup okumayacağına karar verirsin.

    Kitap okumanın amacı kitabı bitirmek olmasada bir kitabı bitirince aldığın haz hiçbir şeyle karşılaştırılamaz.

    Kitap okurken telefon hiç çalmasa dersin, annem eve erken gelmesin dersin ya da beni ekmek almaya göndermesin dersin, acıkmasam diye düşünürsün. Rahatsız edilmeye tahammül edemezsin.

    Kitap okumak bambaşka bir olaydır. Bir an kendiniz olmaktan çıkıp yeni bir kahraman olarak sonunu bilmediğimiz bir yolculuğa çikarsiniz. Farklı kişiler tanır farklı hayatlar görürsünüz.

    Kitap okumak bilgi verir, sürükler, düşünce dağıtır, eğlendirir, ufkunu genişletir, değişik pencereler açar, öğrendirir.

    Kitap okumak ruhu sanat yoluyla güzelleştirmenin, törpülemenin en güzel yoludur. Kitap okumayan bir hayat gözlerini hiç kullanmamış insanın yalnızlığına sahiptir. Kitap eğitimdir, ihtiyaçtır, nefes almaktır. Atalarımiz sefere bile kitaplarla giderken biz bakkala giderken bile cep telefonlari aracılığıyla interneti yanımızda götürüyoruz.

    Kitap okumak bütünüyle sanattır. Yazara değer katan ve eseri anlamlı kılan yegane kişi okurdur. Yazar yazdığı için, okur okuduğu için sanatçıdır.

    Necip fazıl'a göre anlamak; "anlamak yok çocuğum anlar gibi olmak var akıl için son tavır saçlarını yolmak var."

    Nazım'a göre ise o müthiş bir bahtiyarlıktır"

    Spinoza'ya göre ise sevmenin başlangıcıdır anlamak.

    An: iki tarla arasındaki açılan sınır, tarlayı çevreleme işi, ayırma, etraftan soyutlama derdi... Anlamak düş, düşünce, eşya bütünleri içinde en azından bir tanesini belirlemek, sınırlarını çizmek meselesi, geniş düzlük yahut engebeli arazide parçalara ayırmak, sınırlar aslında o kadar da bariz değil anlaması da kolay olmuyor haliyle...

    Bir çin atasözu der ki; "bana anlat fakat unutabilirim, bana göster fakat belki hatırlayabilirim, beni derinliklerine götür işte o zaman anlayabilirim."

    Sevgili hocam; sizin kitabınızdan anladığım kadarıyla anlamak anlaşılmak demektir. Yani düşünceyi zaman ve mekanla ilişki içerisine sokmak ve aynı zamanda zamanlıkta anlamak nesneyi, dışarda olanı içeride yapmak, onu düşünceleştirmek demektir

    Kendi yaşamınızda tanık oldunuz yaşadığınız veyahut duyduğunuz güzel hikaye tarzı örnekleri okurken hissettiklerim kısaca bu şekildeydi.

    Sevgili hocam siz anlamanın bilgeliğine erişmiş, insancıl vasfa sahip bir karaktere sahipsiniz. Bunu okuyucuya çok açık bir şekilde hissettirmişsiniz yazdıklarınizla...

    Anlamak dinlemeyi gerektirir, dinlemek susmayı gerektirir. karşınızdakini anlayınız. karşınizdakinin farklı belki de daha doğru daha gerçekçi ya da mantıklı düşünebildiği olasılığını karşınızdaki insanın hayat standartı ne olursa olsun aklınızdan çıkarmayın.

    Bir kapıcıdan bir sokak serserisinden öğrenebileceğiniz, bilmediğiniz çok şey olabilir, en basit bir insanın bile keşfedilebilecek mükemmel bir özelliği olabilir. Önemli olan bunu keşfetmek ve fırsatın, yetkin varsa ona el uzatmak, anlamak, yardım etmektir," demek istemişsiniz. Mesaj alınmıştır hocam, yüreğinize sağlık...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük