"o dağcılara ne oldu?" diye düşünmekten bir türlü kendimi alamadığım olaydır.
ben bu ölümlerin basit bir sebepten kaynaklandığını sanmıyorum nedense. bir dağcının cesedi bulunduğunda dilinin yerinde bulunmamasının yanında dışarıdan hiçbir darbeye maruz kalmamaları "bu adamlar durduk yere mi öldü?" sorusunu akıllara getiriyor.
kaldı ki çadırın dışarıdan değil de içeriden yırtılması epey enteresandır. bu çadırların insanı soğuktan koruyan, dayanıklı çadırlar olduğunu göz önüne alırsak, o çadırı yırtmak için deli kuvvetine sahip olmak gerekir bence.
sovyet hükümetinin de olayın üzerinde pek durmaması, bu olayı aydınlatmaya çalışanları bir şekilde susturması da bana pek normal gelmiyor açıkçası.
igor dyatlov tarafından -muhtemelen- suyun altındayken çekilen şu son fotoğraf ise ayrı bir konu.