hasan hüseyin korkmazgil

entry110 galeri video1
    76.
  1. ışıklar söndü birden
    karanlıkta yüzükoyun koca kent
    hava da öyle kirli
    öyle kalın kirli ki
    bakamıyor yıldızlar pencerelerden

    adı emek yavrumuzun
    yaşı daha beş değil
    oturmuş önünde akvaryumun
    'hiroşima'yı söylüyor kendikendine
    'karlı kayın ormanında'yı
    titrek mum ışığında
    bir gözü de balıklarda emek yavrunun
    balıkların masalsal kıpırtısında

    ne de çok andırıyor emek yavrucuk
    o 'pamuk prenses'ini çocukluğumun
    bizlerse 'yedi cüce'
    kirli kara gecede
    mum altında söyleşide
    geceler özlenilen geceler değil
    eğilsek hangi suya
    kanlı çamur ellerimiz
    yaprak sarı meyva çürük
    uzansak hangi dala

    bir yanında telefon emek yavrunun
    bir yanında televizyon
    devinir emek yavru
    uzay çağında
    oysa ben beş yaşımda
    bir keçi yavrusuydum kırlarda bayırlarda
    bilimkurgu bir masaldı telefon

    yıllar geçti yıllar geçti
    yıllar geçecek elbet
    adalet'ti kızın adı
    adamınki hürriyet
    o adalet orda kaldı
    o hürriyet osmanlı sikkelerinde
    umut belki bir tohumdu o çağda
    umut şimdi
    koskocaman bir çınar
    anlıyorum
    biliyorum
    inanıyorum
    emek'ler kurtaracaklar
    paralarda kalan o adalet'i
    o hürriyet'i
    1 ...