'işi bilicen , işe gitmeyecen' özlü sözümüe yeni bir boyut katmış kurnaz ve tembel doçent'tir daha eline geçen ilk fırsatta asistanlarını sülük gibi sömürmeye başlamıştır. bunlardan korkulur, kazara derse girerse en arka sırada oturulur. zaten iki üç teatral hareketle sınıfı sindirir, arada taşaklarını kaşır, öğrencilerle dalga geçer, asla ders anlatmaz ama anlayana büyük dersler verir, bırakın ingilizce bilmemeyi en az üç dili o. çocuğu gibi konuşur. yapılacak tek şey hava karadığı vakit bir tenhada-okuldan çıktıkları vakit- onlara meşe odunu felsefesini anlatmaktır. bel altı çalışmak serbesttir en azından sınıfınızın şaşkoloz kızlarını bir nebze korumuş oursunuz. falan ve filan....