Arkadaş grubuyla yine yeni yeniden karaokeye gittik. Başka da bir halt da bilmiyoruz zaten. Öyle tiyatroya gidelim, ne bileyim opera izleyelim falan yok, kaldırmıyor bizimkilerin bünyelerini böyle elit sosyalleşme çabaları.
Neyse efendim, millet şarkı söylüyor, biz de kendi çapımızda milletin sesiyle dalga geçip eğleniyoruz falan. yemin ederim böyle seviyesizlik görmedim. Liseli ergen triplerindeyiz zaten, bir hal bir tavırlar. kimse bizi anlamıyor yha. *
Bu aralar kendi kendime mırıldandığım bir şarkı var. O çalmaya başlıyor. Alkol kullanmıyorum ancak bünyemde doğuştan gelen bir sarhoş özgüveni var.
Arkadaşlar bir iki ısrar ediyor, ortam kalabalık değil, çıkıyorum sahneye.
Sahne deyince şimdi gözünüze stadyum konserleri gelmesin, olaya öyle girdim gibi geldi sanki.
Şarkı söylemek için küçükken sandalye tepelerine çıkan çocuklar gibi hissediyor kendini bünyem. Hareket alanım o kadar...
Şarkı söylemeye başladığımda bambaşka bir insan oluyorum. Emel sayın özgüveni, yıldız tilbe kıvraklığı sarıyor bünyemi. Sanırsın senelerdir sahneye çıkıyorum.
Neyse az önce bir tanesi mail atmış. Arkadaşınızı iyi seçin bak gençler, benim gibi yapmayın. Pislikler. Videoya çekmişler beni.
Allahım deminden beri izliyorum. bu ne öz güven. Bu ne biçim şarkı söyleme tarzı, az önce kova yapmışım gibi. Yıldız tilbe kafası yaşamışım resmen sahnede. Yazıklar olsun bu sahneyi ölümsüzleştiren arkadaşlara.
Evladın olsa kundakta boğarsın, yani o derece de sevimli bir insandım halbuki ben.