çaylak olmanın verdiği can sıkıntısıyla tekrar ebesinin vajinası kadar uzun bir yazıyla karşınızdayım.
hiçbir dilden ek eklenmemesi gereken dil. işte asıl o zaman yapay bir dil olur. nefret eden anlamında tek kelime yokmuş, ek eklenmeliymiş dile bu yüzden. arkadaşım güldürmeyin ya, kime göre neye göre ? bana nefretkar kelimesi çok yapay geliyor, benim dilim değil. nefret eden diye iki kelimeyle söylemekten üşenmiyorum, niye her şeyi ek ile halledelim lan ? güzel'in olumsuzunu güzel değil diye söylemekten üşenen insan var mı ? nagüzel nedir arkadaşım, bu ne kasıntılık ? şu dil ile ilgili klavye başında bir şeyler uydurmayın.
-rek eki gibi, unutulmuş, kullanılmayan ekler de olabilir, çok normal. hayır siz diğer dillerde böyle şeyler yok mu sanıyorsunuz ben anlamıyorum. ona kalırsa mesela öztürkçe'de -gibi- edatı kullanılmıyor. mesela gümüş gibi= gümüşteg, aslan gibi= aslanteg şeklinde kullanılıyor. kırgız, kazak ve hafızam beni yanıltmıyorsa türkmen türkçesinde bu olay aynen korunmuş. azerbaycan & özbek türkçelerinde gibi kelimesi ''kimi'' şeklinde geçiyor. çiçek gibi= çiçek kimi oluyor. hatta tanrı gibi gökte olmuş bilge kağan diye bir söz var, bilge kağanın ünvanı. bu sözün öz türkçe hali ''tengriteg tengride bolmuş bilge kağan'' şeklinde. (tengri hem tanrı, hem de gökyüzü anlamında kullanılır göktürkçe'de, göktanrıı inancına ithafen tanrı ve gök aynı şey kabul edilir)
artık kullanmıyoruz ne yapalım, bunu da mı geri getirelim ? dil doğal süreçte şekillenir. biz bu dili artık böyle kullanıyoruz. yapaylaştırmaya gerek yok.
bir başka yazımda bahsettiğim satırları direk alıntılıyorum harf inkılabı ile ilgili: ''sen harf devrimi, dil devrimi vs gibi devrimleri yapmadan önce de anadolu köylüsü bu şekilde konuşuyordu, yaptıktan sonrada böyle. bu tür şeyler resmi dil ile bakın tekrar ediyorum resmi, res-mi dil ile ilgilidir, konuşma türkçesiyle değil. dilde sadeleştirme kullanılan resmi dilde, resmi olan dilde, resmi olarak kullandığımız dilde yapılmıştır, konuştuğumuz dilde değil. e zaten böyle bir durum olsaydı bizim şu an yunus emreyi anlamamız mümkün olmazdı. ben bu satırları yazarken uyan sunam türküsünü dinliyorum, bu türkü allah bilir kaç yüzyıl önce yazılmıştır. anlıyorum ama gerizekalı, tabiki anlayacam''
bir de bir arkadaş şöyle bir şey bahsetmiş:
modern dunyada kendine yer bulamayan dil. gun gectikce konusan kisi sayisi azalmaktadir. 80 sene oncesinin turkcesini gunumuz turkce hocalari dahi anlamamaktadir. kurtce'nin yukselisi ve kurt alfabesinin esnekligi turkcenin onune gecmektedir.
gülesiniz diye yazdım. geçiyorum.
hala ve hala alfabe tartışmaları yapıyoruz, ne salak insanlarız. neredeyse 100 yıl önce olmuş bir şeyin daha neyini tartışıyorsunuz ? bizim millet hiçbir şey okumadığı için yine kopyala- yapıştır ile bir başka entrymden alıntı yapıyorum: ''.... sen bu yüzyılda hala türkçeye gram uymayan arap alfabesini kullanıcam diye diretirsen üstüne gülerler...
latin alfabesi harbiden türkçeyle uyumlu bir alfabe. diğer uyumlu alfabe de kiril alfabesi, ikisi de türkçeye çok iyi uyuyor. ama arap alfabesi bilen biri olarak söylüyorum, seni üzecek ama bükümlü dil arapçanın alfabesi, eklemeli dil türkçe ile neredeyse tamamen zıttır.... lan varya siz tam türkiye'nin niye gelişmediğinin özetisiniz. on yıllar olmuş adamlar hala arap alfabesini savunuyor. böyle bir saçmalığı tartışmak bile abesle iştigal zaten. bak mesela hafızam yanıtmasın, özbekistan 2008-2009 yılları arasında kirilden latine geçti, ülkede gık çıkmadı. kimse de sizin gibi ''dedemin mezarını okuyamıyorum'' demedi. ''halkı cahil bırakıyorsunuz !!11birbir'' demedi. siz neredeyse 100 yıl önce olan bir şeyi tartışmaktan bıkmadınız... bu arkadaşları güçlü tavsiyem gidip üşenmesinler arap alfabesini öğrensinler sonra laf etsinler bir zahmet. dedelerinizin mezarlarını da okursunuz hem.''
gelelim 15.000 kelime meselesine. zaten bu kadar komedi bir şey yok. neymiş efenim, 15.000 kelimesi yabancı dilden alınan bir dil saf olamazmış. ulan bir tarafımla bile gülemem ben buna.
15.000 kelime evet alınmış ama bu ancak dilin toplam kelime haazinesi ile karşılaştırılabilecek bir şeydir. yine bilimsel konuştum kafaları almayacak. şöyle diyeyim. senin dilinde 16.000 kelime varsa ama bunun 15.000 tanesi yabancı ise evet bu dil toplamadır diyebilirsin. ama dilinde 600.000 kelime varsa, 15.000 kelime yabancıymış ne fark eder ki mk ? devede kulak kalır. şimdi aldı mı kafan, türkçeye bok atmadan önce ?
peki türkçede toplam kaç kelime var ? tdk büyük sözlüğe göre 600.000 civarı, başka hazırlanan daha daraltılmış sözlüğe göre 250.000 civarı. şimdi sen 15.000 kelime alınmış diyorsun. hadi en en küçük sözlükte dahi 120.000 kelimesi var bu dilin, 15.000 nedir lan ? güldürmeyin insanı. bok atacaksanız adam gibi atın, destekli atın !
başka yazımdan alıntı: ''türk dil kurumuna göre türkçe'de türkçe olmayan kelime sayısı %10 arkadaşım. bütün arapça, farsça kelimeleri düşününce aslında yüksek oranda türkçe özünü korumuş. bir de şöyle düşünün, istanbul türkçesi, anadolu türkçesinden kat be kat fazla yabancı kelime barındırdığı halde böyle. bir de bu kelimeler terimleri de içeriyor. mesela denizcilik terimlerini kim biliyor da kullanıyor ? mesela tomografi kelimesini günlük hayatta kaç kere kullanıyorsunuz allah aşkına ? bunlar da %10 içinde, haberiniz olsun''
şimdi de bu verileri vikipediden alıyorum, ayık olun: