600 yıllık filmin 90 yıllık reklam arası

entry102 galeri
    29.
  1. Osmanlı Batının tekniğini mi aldı? Onu yapmış olsa ateşil silahları ithal etmez kendisi üretir ve geliştirirdi.
    Silah sanayiinin temeli nerede? Metalürji nerede? Yüzyıllar boyu hammadde satarsan sanayi gelişmedikten başka el sanatları da çöker.

    Amerika'nın bulunmasıyla Avrupa devletlerine akan altın ve gümüş, yasak olsun veya olmasın, Osmanlı sınırları dışına mal akışını hızlandırdı. Kapitülasyonlar bunun kapılarını (çift yanlı) açarken yerel sanayi gelişemedi. Merak eden araştırsın. Serbest ticareti bugün savunan hiçbir, ama hiçbir ülkenin sanayii serbest ticaretle gelişmemiştir. Hepsi korumacılık politikasının seralarında büyümüştür (Japonya son örneklerden biri). Limanlarını açmayan Çin'e savaş açıp zorla afyon satmışlardır. Sanayilerin geliştirdikten sonra da serbest ticaret bayrağını dalgalandırmışlardır.

    Bu yüzden kapitülasyonların kaldırılması o kadar önemliydi. Cumhuriyetin ilk döneminde korumacı bir ekonomi politikası izlenmesi, Türkiye'de iyi kötü sanayileşmenin olmazsa olmaz şartıydı ve az buçuk bir gelişme sağladı. Osmanlı kafasıyla ve kapitülasyonların esareti altında buna olanak yoktu.

    Fatih zamanında fakir yokmuş. Muş da muş. Yaşadın mı o dönemde böyle cafcaflanıyorsun? Bak o zamanın köylüsü ne diyor:

    Şalvarı şaltağ Osmanlı
    Eğeri kaltağ Osmanlı
    Ekende yok biçende yok
    Yiyende ortağ Osmanlı

    Fakir yoktu da ikide mir millet keyfine mi ayaklanıyordu? Celaliydi Aleviydi şuydu buydu boyalarına kulak asmayın. Karnı tok sırtı pek olan halk ayaklanmaz. Yavuz Selim Mısır hazinesini (ve daha önemlisi: buğday ambarını) ele geçirdikten sonra ve arada bir yağma savaşlarının, toprak kazanımlarının tekrarlanmasıyla ekonomi az buçuk idare etti. Ama onlarca, hatta yüzlerce yıl yenen miras gün gelecek tükenecekti. Batılı dostlarımız bu tükenişi hızlandırdılar sağolsunlar.

    Osmanlının hayranları, siz Düyun-u Umumiye nedir bilir misiniz? 19. yy. sonlarında devlet iflas etmiş, gelirlerine el konmuştu. Düyun-u Umumiye, yani Genel Borçlar kurumu, Batı ülkelerinin oluşturduğu ve devlet gelirlerine el koyan bir konsorsyumdu. Bunlar arasında türün vergisi de vardı ('Reji' = Yönetim = Tütün vergisinin toplandığı kurum).

    Türkiye'nin nesi var nesi yok haraç mezat satanlar (adına özelleştirme diyorlar), gelir kaynaklarımızı kurutup borçlanmayı hızlandırmakta. Az bekleyin ekonomik kriz patladığında bu sözüm ona refah döneminin bedelini göreceğiz. O zaman Türkiye'ye şemsiye açacak kimsecikler de yok üstelik. Olsa bile şemsiyeyi de bedava açmıyorlar.
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük