ekseriyetinin böyle olduğuna katılıyorum. gerçekten senaryolar temcit pilavı gibi, dön dolaş aynı siktiriboktan şeylere geliyor. aşk temalı dizlerde ya kız zengin çocuk fakir, ya da tam tersi. başka bir alternatif yok. gençlik dizileri zaten yüzyıllardır aynı, 30 yaşındaki koca koca herifler kravatları gevşeterek liseli rolü kesiyorlar amk. aksiyon dizisi desen, güzel yapımlar ya reyting uğruna tutmuyor, ya da iyi başladığı bir projenin devamını getiremiyor. dizi süreleri başlı başına felaket zaten, bir buçuk saat süren dizi mi olur lan, film mi çekiyorsunuz? belki dram temalı diziler oyuncu kalitesinden dolayı işi kotarıyor, o da belki. ama o da bir yere kadar.
bakın yıllardır kanal d'de yayınlanan arka sokaklar diye bir dizi var**. izliyorsunuz/izlemiyorsunuz, beni alakadar etmiyor. ancak ne zaman zapping yaparken o diziyi görsem içimden okkalı bir şekilde sövüp hemen değiştiriyorum. sinirlerimi hoplatıyor. ne bir oyunculuk var, ne bir kalite, ne de set başarısı. ışık mışık zaten hak getire. adamlar iki ileri, bir geri zoom yaparak, ikinci viteste hırsızları kovalayarak, adam pisliğin teki çıktı rıza baba diyerek yıllarca bu memleketi salak yerine koydu.
ha hiç mi iyi yapım yok, elbette var. 1-2 sene öncesine kadar ezel vardı, gerçekten çok başarılı bir diziydi. ne oldu bitti o dizi de bozdu. sonrasında da final yapıp bitirdiler.
şimdilerde de komedi olarak kardeş payı var izlenebilir. geri kalanını at çöpe. med cezir'inizi de, pis yedilinizi de, güneşi beklerken'inizi de, kara paranızı da aşkınızı da allah bildiği gibi yapsın, kalite fukarası herifler.