gene çekirge misali sıçrayıp kazandığımız ve böylece ilk 8 arasına kaldığımız maç. emir maç sonu röportajında hayli kötü oynadığı bir maçta sorumluluk alıp 2 kritik üçlükle bir nevi borcunu ödediğini söyledi.
maç içinde çoğu zaman iyi yaptığımız savunmanın yanına skor üretemeyince nefes alamadık ve hep geride götürdük maçı. arada fark 1'e iniyordu lakin yine skor üretemeyip kötü hücum tercihleriyle farkın açılmasına engel olamıyorduk.
aslında kaybetmeyi göze aldığımız bir oyun sergiledik, sadece sinan ekstra işler yaptı hücumda. üstelik pivotlarımız son derece kötü günündeydi. ribaunt dahi alamıyorduk maçın buna rağmen dengeli gitmesi avustralya'nın da çok aman aman bir takım olmamasından kaynaklanıyordu. 10'a çıkardılar farkı lakin yoğun mücadeleyle oyunun içinde kaldık ve mucize iki kalite üçlükle maçı aldık.
savunma dozunu yükselttiğimizde taş gibi takım oluyoruz fakat topu fazlaca dolaştırıp hücum süresini son anına dek kullanmayışımız, ısrarla pota altına- boyalı alana topu sokamayışımız yanlışlarımızdı.
her günün havası farklıdır farklı olmasına da bu oyun litvanya için yetmeyebilir. ciddi bir ekolden söz ediyoruz çünkü. oyunun iki tarafını da oynamak lazım savunma kadar hücumda da sabırlı ve paylaşımcı olursak bir ihtimal daha var.
sinan'ın savunmadaki katkısı kadar hücumda da yaptığı katkının tüm oyuncularımıza sirayet etmesi durumu farklı kılar. litvanya maçında hücumdaki sıkıntılarımızı aşabilirsek maça ortak olabiliriz. ömer ve oğuz'da yani boyalı alanda ısrar şart.