MiT Eski mensubu Prof. Dr. Mahir Kaynak, Lalegül FMde Gazali Kip ve ibrahim Soydan Erdeni sunduğu Ana Haber Bültenine katıldı.
Kaynak, Hakkari Dağlıcada, 12 Erin Şehit olduğu, 16 Erin yaralandığı Terör Saldırısı ile alakalı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
işte Kaynaktan madde madde değerlendirmeler:
PKK bir marka haline geldiği; birçok kesimin, arkasına sığınıp operasyon yaptığı bir isimden ibarettir.
Yapılan eylemlerin sonuçları PKKnın işine hiç yaramıyor. Çünkü PKK üzerinde çok büyük bir baskı oluşuyor. ABD veya Kuzey Irak Yönetimide Türkiyenin baskısıyla PKKya karşı tavır alıyor.
Yapılmak istenen şey, Türkiye ile ABD ve Kuzey Irak Yönetimini karşı karşıya getirmek ve Türk-Kürt çatışmasının ortaya çıkarılmasıdır.
Bu, uluslararası boyutu olan büyük bir operasyondur. Sadece herhangi bir grubun Kürt devleti kurmak için yaptığı eylemleri aşar.
Bunu yapan büyük bir devlettir. Terör örgütünün böyle politikalar üretmesi mümkün değildir.
Referanduma denk gelmesi tamamen bir tesadüftür.
Barzani ve Talabani PKKya karşı tavır aldıklarında hain olarak görülmekten korkuyorlar.Bazı Kürtleri kendi içimizden Türklere teslim edersek Kürtler arasında hain olarak algılanırız. Bizim halkımıza karşı ikiyüzlü davrandığımız şeklinde bir intibaya sebep olur diyorlar.
PKK tarafına Eğer Türkiyeye karşı savaş yaparsanız ben taraf tutmam, oraya yönelirseniz karışmam. diyorlar. Bu Talabaninin siyasi düşüncesidir.
Bu saldırılardan en fazla zarar gören taraf ABDdir aslında. PKK adına yapılan her eylem Türkiyedeki ABD aleyhtarlığını büyük ölçüde arttırıyor. Şu anda herkes bir yandan PKKya lanet yağdırırken bir yandan da bunun arkasında Amerikanın olduğunu düşünüyor. ABD, artık bu yükü taşıyamaz. Türkiye Ortadoğuda kendisi için vazgeçilemez bir ülke, Türkiyenin düşmanlığını kazanmak aslında Amerikanın bölgedeki egemenliğini kaybetmesi demektir.
Amerika iki arada bir derede. Bir yandan Kürtleri kaybetmek istemiyor ,bir yandan da Türkiyenin kendisine karşı olmasını istemiyor. Belki bir üçüncü güç PKK adına eylem yapınca Amerikayı çok zor duruma getirdi, ikisinden birini feda etmek zorunda kaldı. Türkiyeden vazgeçemiyor ancak Kürtleri de kaybetmek istemiyor; çünkü ABD orada bir yapı oluşturdu ama muhtemelen PKKnın tasfiyesine razı olacak.
Batıda hala PKK için Kürt isyancılar deniyor. Zira bunun arkasında Kuzey Irakta bir Kürt Devleti kurmak gibi bir siyasi proje var. Türkiyedeki bazı kesimleri de bunun içine dâhil etmek istiyorlar.
Yavaş yavaş ABDnin PKK için terörist diyeceği kanaatindeyim ancak Avrupa böyle bir şey demeyecektir.
Vatandaşlarımız olan Kürtlere karşı bir husumet beslemek bu oyunu oynayan kişilerin tuzağına düşmek demektir. Zaten Türkiyedeki Türk-Kürt kardeşliği çok iyi bilinmektedir.
Teröristlere karşıyız ama hiçbir vatandaşımızı bu mesele yüzünden karşımıza almamalıyız.
