küçük iskender'in hırpalayanlar şiirinde iki kez zikredilmiştir adı
yüzü yağmurla bıçaklanmış bir sonbahardı
basitliğiyle
gerisin geriye çekilirken boz örtüler altında istanbul
beni hırpalayanlar topu topu üç beş adamdı
belki çok dinlediğim bir "david bowie" şarkısı
belki ayaklarımın ucuna yanarak düşen
son meteor gibi tek bir sevgili kellesi
belki de göğsümün orta yerinde
çatırdayarak yıkılan karanlık bir sis perdesi
bu yaşanmamalıydı
beni hırpalayanlar topu topu üç beş adamdı
şunu bilmeni isterim
seni bu şehirde artık seven kalmadı
yani terkedenle birlikte genel bir suskunluk meselesi
yolların kemikleri kırık
yolların verecekleri yeni sözlere inanacak olan yok
yolları ancak kendilerini kesen yollar anlar
ömür boyu yolcu denmez ya bir insana
onun da bir adresi vardır bir gün şüphesiz hatırlanılacak
onun da belki çok dinlediği bir "david bowie" şarkısı
önemsenebilecek bir gururu bir bahanesi
onun da ağlayacak birkaç özel dakikası vardır
yüzü yağmurla bıçaklanmış bir sonbahardı
gerisin geriye çekilirken boz örtüler altında istanbul
rakılara akşam akrep gibi inerken
nihavent makamı eserken rüzgar
kimseyi lanetleyecek değilim çünkü
beni hırpalayanlar topu topu üç beş
böcekti
çocuktu
huysuzdu
hepsi de bana benzeyebilecek kadar aptaldı..