eğer tüm türk halkı dinsizin hakkından imansız gelir diyerek o sübyancı götoşları bana cezalandırmam için verirse bunların hiçbir korkum ya da acımam olmadığı için direkt vücutlarını dişlerimle parça parça koparır, çiğner tükürür, ardından da bu hayvanların üreme organlarını daha kesmeden piknik tüpü altında pişirir ve onlara delice acı yaşatır, ardından simsiyah kavrulup pişmiş o organı en kalın zımparayla yarısına kadar parçalayıp aşındırırım. diğer yarısını kör ve paslı bıçakla keser, yağda iyice kızartıp sübyancı o moruk ya da gence zorla yediririm. daha bitmedi, yeni başlıyoruz. daima ayık kalsın, bayılmasın, tüm acıları günlerce yaşasın diye buna göre bir kimyasal verip derisini ayıkken kör bıçakla yüzer, yine pişirip yedirtirim. ardından bu haşemat olan adam ya da genci tuz gölü misali tuz tankına derisi yüzülmüşken yatırır, üzerine kaynar yağı boşaltıp pişiririm. hala ölmediyse bir hunili hortumu boğazına sokar, kaynar suyla ciğer ve midesini haşlarım.
not: içgüdülerim bunlar. ama bedenimi içgüdülerim değil, aklım kontrol ediyor. :)
