farkındalık sahibi olmaktır, etrafında gerçekleşen ve gerçekleşmeye devam eden tüm olaylara farklı bir pencereden bakmaktır, karşındakine yürüyüşün ve duruşunla bile hissettirmektir ve malesef çevrenden ateist-terörist damgası yemektir.
halkların kardeşliğini, sosyalist ekonomik sistemi savunduğunuzu, sınıf kavramını, ezilenlerin haklarını her daim savunmamız gerektiğini, dogmatik gelen olgularımızla siyaset yapmanın sadece diğer insanlarla aramızda bi duvar olacağını anlatırsınız insanlara.
sizi anlamak istemezler, zorlarlar kendilerini, kafalarında oluşmuş bazı ağları yırtıp atmak, o dogmalardan kurtarmak ve yeni pencereler açmak, önyargı kırmak ne kadar zordur bilemezsiniz.
Diğer yandan okumak, araştırmak, 76 tane farklı sol fraksiyon partisine-birliğine sahip ülkemizde kendine en uygun, kafana en mantıklı geleni seçmeye çalışmaktır, hem diğer fraksiyonlarla hem ulusalcılarla devrimcilik öyle mi olur böyle mi olur tartışması yaşamaktır.
size e herkes kendi milletinin çıkarlarını savunuyor biz neden Türk milletinin çıkarlarını savunmayalım diyenlere, her ülkede komünist partilerin olduğunu, bunların enternasyonel olarak bağlantılı birlikte hareket ettiklerini, kendi milletlerine de diğer milletlere de aynı uzaklıkta olduklarını anlatmaktır.
kendi ülkenizin bayrağına düşman olduğunuzu söyleyene, herkesi tüm dünyayı kucaklayacak bi bayrak aradığınızı fakat komünistlerin kendi ülke bayraklarıyla bi sorunlarının olmadığını, Fidel'den örnek vererek anlatmaktır.
her şeye rağmen bitmeyen bir süreçtir, okudukça aydınlanırsınız, umudun sol tarafta olduğunu okudukça öğrenirsiniz.
sevgilerle, yarin yanağından gayrı her şeyde hep beraber!
