Türkiyede asla olmayan kültürdür. kabul edelim lütfen. geçen yıl ülkemizde düzenlenen 20 yaş altı dünya kupasındaki görüntümüz de bunu destekler nitelikte. koskoca organizasyonun seyirci ortalaması 5.800. bugün Sports tvde ispanya da oynanan bir Futsal karşılaşmasını seyrettim Salon tamamen doluydu. başka bir örnek ingiltereden herhangi bir takım farketmez atıyorum Swansea City bakın bakalım hiç dolu olmayan bir stadda maç yapmışlar mı. bize bakalım herhangi bir anadolu takımı 3 büyükler maçları hariç tribünleri doldurabilmiş mi. bizim en büyük sıkıntılarımızdan biri de şehir takımlarıdır. bazı taraftarlar hariç kim hangi Takımlısın sorusuna şehrinin takımının adını veriyor. bir diğer konu da artık holiganlığa yaklaşan futbol dehşeti. tamam abicim takımımızı destekleyeceğiz tezahürat yapacağız ama bunu abartmamalıyız. biri başlıyo ben senin bilmem kimini ne yapayım, diğeri cevaplıyo ben de senin bilmem kimini ne yapayım. noluyoruz abicim. başta hepimiz müslümanız, hepimiz türk'üz noluyo abi. tffye ne dersin. adam bi ceza veriyo 250.000 Euro 300.000 Euro lan o para bi topçu parası. avrupada o paraya alınan oyuncular iki sene sonra kral oluyorlar. velhasıl kelam bu konu uzar gider. kısacası türkiyede ister kabul edelim ister etmeyelim tribün kültürü denen bir şey yoktur.