başbakan mı? yoksa bakmak istemeyen mi bilinmesi mümkün değil.. türkiye'yi bişekilde ortada bırakacağı beynimin bir yerlerinde mevcut bir düşünceydi fakat... hani topraklarımızı satar, laikliğimizi satar, yada satmak için elinden geleni yapar diyordum. bir gün bir türkü satacak kadar alçak olabileceğini hiç aklıma getirmemiştim. getirmek istemedim belki de.. getirdim ama elimden bir şey gelmedi... dolan cumhuriyet mitingleri, seçim sandığında son buldu. ama bu gidişlerin dönüşleri de var tayyip bey... amerika saddam hüseyinle de işbirliği içindeydi. saddam hüseyin de haremini bıraktı, tahtını bıraktı amerika 'ya yaranabilmek için... sattı o masum insanları.. anladı sonra ne halt ettiğini ama... artık amerika ona karşı tutumunu değiştirmişti. ininden ne halde çıkardılar izlemişsindir televizyonlarda.. ve amerika daa sonra ne yaptı, mahkemede kendini savunma hakkı bile vermedi ona. bildiklerini anlatmaması için sallandırıverdiler bir ipin ucunda... şimdi bir dilekte bulunacağım, bela okumaya giricek.. ama bir gün o konuma düşersen sallanma o ipin üstünde. ölümün okadar ani olmasın. saçlarını kazıtıp kafana hayvan derisi geçirsinler senin, camdan, sıcak bi odaya atsınlar ellerin kolların bağlı. o deri ısınıp gerildikçe, günler sonra acı çeke çeke öl. bütün halk izlesin. ve annen bacın da sana "inşallah kurtulur" umuduyla baksın. Allah büyük...!
