tanrım, bir çılgınlık yapmak üzereyim.. hadi kolay gelsin bakalım..
sehnsucht albümü.. rammstein'i rammstein yapan albümdür. henüz çok komplike içerikleri olmayan fakat özellikle şarkı sözlerinin güzelliği ve albümden buram buram taşan hırs ve arzu ile insanın başını döndüren bir albüm.
sehnsucht - live aus berlin'de till'in gözünü kaşını yardığı şarkı. otobana çıkıp da son sürat bir tırın altında kalmak için üretilmiş şarkı. "Bırak gözyaşına bineyim, Şanssız bulutların üzerine.." sözleriyle can yakar.
engel - ne kadar rammstein hayranı da olsa, artık kimsenin duymak istemediği şarkı. tamam çok tatlıydı ama çalınmasın artık yeter! "Tanrı biliyor ben bir melek olmak istemiyorum.."
tier - arıza bir şarkı, biraz kafa yoruyor ama yürürken felan dinlemek için ideal.
Bestrafe Mich - albümün psikopatlaştıran şarkılarından birisi. "ters bir şeyler olacak" hissi veriyor insana.
du hast - artık bu şarkı hakkında konuşmak istemiyorum.. fakat klibini tarantino yönetmiştir ve hem şarkı sözleri hem de klibi katman katman içe geçmiştir. kimi üniversitelerin felsefe bölümlerinde klibi ile birlikte tartışma konusudur.
buck dich - neden sevildiğini bir türlü anlayamıyorum.. o kadar şarkı varken sen git buck dich'i sev..
spiel mit mir - hastalıklı bir şarkı. depresyona girmiş acı bir suratın arka fonu. yanıp tutuşan arzular için koca bir dünyayı ateşe vermek gibi.
klavier - hiçbir zaman kıymeti bilinememişlerden. yürek yakıcı. seemann'ın arkasından dinlendiği öldürücü delici vurucu(ne diyorum be?!).
alter mann - ılık mı ılık gitar rifleriyle bir şeker nehrinin içinde eriyormuşsunuz gibi hissettiren şarkı. güzel bir seks şarkısı.
mutter albümü... işte efsanenin başladığı yer ve rammstein'in neden basit ve de saçma, kafa şişirici bir grup olmadığının cevabı. sizi kahve kazanının içine atan, sabah kalktığımda dinlemesi kaçınılmaz olan albüm. vodka gibi çarpar.
mein herz brennt - yalnızlık ve korkularla bir körebe oyununa girişen parça. till lindemann efsanesini daha albümün başında başlatan şarkı. müziğin başındaki radyo vari ses, nakaratlardaki o acı yakarma ve gitar solosunda kalbi patlayacakmış gibi yerinden hoplatan yapıt.
links 2 3 4 - bu şarkının başında hitlerin sesinin olduğunu söylerler. orjinal albüme sahibim ve birkaç yerde de araştırdım ama daha o hitler sesini duyamadım. kendini pek belli etmeyen, sıradanmış gibi duran ama sevmeye başladıkça damarlara baş döndürücü bir hırs aşılayan şarkı.
sonne - işte tam da burda delirmiş deli bir doktor gibi kahkaha atmak istiyorum. bilenler bilmeyenlere anlatsın bu şarkıyı. tanımlanamaz. klibi daha da tanımsız. bir 21. yüzyıl manifestosu diim ben sana. nakaratlarda till öyle bir buruşturur ki sesini, orgazmın eşiğine gelirsiniz.
ich will - sonne'in şokunu daha atlatamamışken hemen arkasından gelerek ruhunuzu paramparça eden şarkı.. klibinde taxi driver gibi filmlere gönderme vardır. dikkat edin, bütün ruhsuzlara, sürüden olanlara bir tür karşı çıkıştır bu. selim ışık'ın gözlerinin parladığını görür gibi olurum bu şarkıda. klip bazı kanallarda yasaklanmıştır. bir yerde çağdaş bir hasan sabbah oyununu sergileyen sözler.. "Bize güvenmenizi istiyoruz. Bizden her şeye inanmanızı istiyoruz. Ellerinizi görmek istiyoruz. Alkışlarla inmek istiyoruz."
feuer frei - ilk başlarda nefret etmişken bunca seneden sonra deli divanesi olduğum şarkı. sadece sözlerini yazacağım, o yeter ne dediğimi anlatmak için; ateş serbest!
"cinin kusurlu olacağını kim bilir,
Deride yanan ateşten oluşan.
Yüzüme bir ışık fırlatırım.
Acı bir haykırış,
Ateş serbest!.
Bang bang
Acının yükseldiğini kim bilir,
Tutkunun içinde yanan ateşten oluşan.
Onun rahmine sert bir saplayış,
Acı bir haykırış,
Ateş serbest!.
Bang bang
Ateş serbest!
Acının tehlikeli olduğunu kim bilir,
Ruhu yakan ateşten oluşan.
Bang bang!
Yanmış çocuk tehlikelidir,
Yaşamdan ayıran ateşt ile.
Acı bir haykırış,
Bang bang
Ateş serbest!
mutter - rammstein'in bağırmaktan ve kafa sallamaktan ibaret olmadığını anlatan şarkılardan birisi. bir ninni, bir masal, şşşş...
spieluhr - kanımca bu şarkı hiç alakası olmamasına rağmen 'mutter'ın devamıdır. yine masalımsı, iç yakıcı bir tatlılıkta gitar rifleri ve tatlılaştıkça tatlılaşan till'in sesi.
zwitter - bir önceki albüme saygı duruşunda bulunan, önceki albümü hatırlatan şarkı. buram buram kanınızı kaynatan.
rein raus - işte içinizi ısıtan bir şarkı daha. güzel bir yiyişme şarkısı.
adios - biraz format dışı bir şarkı bu. anlatması zor.. tamam buldum, araf'ta sıkışmış gibi. böyle dinlerken iki büklüm eden bir müzik.
nebel - ve işte albümdeki favorim.. çok ağlamışlığım vardır bu şarkıda. hani tam 1:29. saniyede bir sesler duyuluyor ya, işte tam orda yüreğimin bam telleri ilim ilim sızlar.. bunun da sözlerini vermeli;
"Kolları sıkıca birbirlerinin etrafında bir şekilde dururlar.
Bir beden karışımı, çok canlı günler.
Denizin karaya dokunduğu yerde.
Kız ona gerçeği anlatmak ister.
Fakat rüzgar kelimelerini yer.
Denizin bittiği yerde,
Kız onun ellerini tutar, titrer.
Ve onu alnından öper.
Kız geceyi bağrında taşır,
Solup gitmek zorunda olduğunu bilir.
Kafasını onun kucağına koyar.
Ve son bir öpücük ister.
Ve sonra oğlan onu öptü,
Denizin bittiği yerde.
Dudakları narin ve soluk,
Ve gözleri yaşlı.
Son öpücük çok uzun zaman önceydi.
Son öpücük...
Artık oğlan hatırlamıyor." *