köklü bir çelişki olmamakla birlikte tezat birkaç nokta bulunabilir.
şöyleki, islam belirli bir devlet sistemini ya da ekonomik düzeni savunmamaktadir. Ancak en temel haliyle, zekat kültürüyle, yardımlaşma geleneğiyle bir kesimin asiri varsillasip bir kesimin de yoksullasmasina karsidir. komsu acken tok yatilamayacagi soylenir. günümüzün adalet anlayisi ve zihniyetini uymasa da geldiği döneme selamet getirdiği muhakkak.
sosyalizmde de en temel anlamda üretici güçlerin devlet elinde toplanması ve merkezi bir gücün tüm kararları alması ve de bunu yaparken dini ya da etnik hicbir kistas koymamasi gerekiyor. hatta sosyalizmdeki din ve etnisitelerin yokolusu ve halkların kardeşliği olgusuna buradan bakabiliriz. zira insan önce her zaman kendisinden olanla beraber olmak ve üstünlük sağlamak ister. bu yüzden etnik baglilik sona ermelidir.
tabi teorik düzlemde boyle kurgulansa da gerçekte bunun olması zor ve sıkça savunulduğu gibi 'insan egosu' burada engel teşkil eder.
su sorgulanabilir; insan hem toplumsal veya dini aidiyet hissedip te komsusunu kiskanmayip hakkina razi gelir mi?
eğer bir müslüman bu temel vicdani değerlere sahipse ve bir ateisti muslumandan ayirmayacaksa eyvallah. zira sosyalizm bir anlamda özgürlük te getirir; isteyen istediği gibi inanmali, zorbalik olmamali..
fakat geçmişte gerek zorbaliklar olduğu ve gerekse sosyalistlerin daha kendilerini doğru düzgün egitememisken zorla halki eğitici bir rol üstlenmesi, zorbaliklar yapması yanlis anlasilmaya yol acmistir.
su da dusunulmeli ki; madem sosyalizm islamla bu kadar tezat, o halde kapitalizm çok mu uyumludur?
toplumdaki, dünyadaki gelir adaletsizliği ve acliktan ölen insanlar ortadayken ve bunun sebebi de, tek amaci kâr etmek olan vahsi kapitalizm iken din ya da islamiyet sirf kendine cevaz verebilmek için bunu meşru görmekte ve herkesin eşit olup kimsenin ac kalmamasini vadeden sosyalizme mi karsidir ve neden?
boyle ise, iste islamin bu temel celiskisine mantikli bir aciklama gerekiyor.
