türk halkının ani gaza gelip sonradan pıs diye sönme özelliğinden dolayı hatırlatma görevi gören başlık. ne oldu, renault almıyorduk, lacoste giymiyorduk, carrefour'Dan alışveriş yapmıyorduk. he noldu!!
hani şakşakçı gasteler her gün manşetten veriyorlardı.
birinci adım.. da da da da da ekonomik boykot.
ikinci adım da d a dadada da nota verdik, (vereceğiz neyse)
üçüncü adım, fransızların ümüğünü sıkacaaaazz (çünkü fena gaza geldik.)
şimdi burada hafızası olan bir türk vatandaşı, bu milledin bi evladı olarak soruyorum. ulan siktiğimin basını, bugün neden yazmıyorsunuz, onları. neden fikri takip etmiyorsunuz. neden sıkıştırmıyorsunuz.
en büyük reklamları renault ile peugeot mu veriyor gazetenize? carrefour'u protesto ederseniz, sabancı grubunu karşınıza alırsınız, sıçtığınız bok halice varmadan kurur kalırsınız diye mi endişeleniyorsunuz.
şahsen biz pazar günü aldığımız (o gün illa 120 sayfa çıkar bu gazete 119 sayfa reklam 1 sayfada cinayet haberleridir) malum gazetenin içinde, carrefour'un 60 sayfa kuşe kağıda, bi o kadar yine parlak kuşe kağıda bahause ekini almazsak ölmeyiz. ama siz o insert tabir edilen reklamı almazsanız ve o tam sayfa otomobil reklamlarını almazsanız altınıza sıçarsınız değil mi? ne kadar adisiniz ulan ne kadar, yavşaksınız.
bugün ağzınızı açmanıza mani olan bu mu? yazıklar olsun. sizi karnı aç bi köpekten ayıran ne o halde? nerede kaldı insanlığınız, nerede kaldı gazeteciliğiniz? nerede kaldı 4'üncü güç oluşunuz??!!!
rahmetli bi televizyon karakteri vardı, gazman. o bile sizin (evet hepinizin, islamcısından, liberaline, faşistinden, solcusuna, sorosun çocuklarından, diğerlerine kadar bütün gazeteleri kastediyorum) hepinizden daha fazla toplumsal çıkarları düşünüyordu.
o bile sizden daha gerçekti. en azından o laila da bedava suşi yiyip, ertesi gün onu göklere çıkaran parazit gasteciler kadar işini ayaklar altına almıyordu. insanların sorunlarını ihtiyacı olduğunda, duygu sömürüsü yapıp, insanları kullanıp kullanıp sonra keyfine bakmıyordu.
yetiş gazman dediklerinde kurufasülyesini yiyip (senin benim gibi), ostura ostura (yine senin benim gibi) insanları kurtarmaya gidiyordu.
anlıyor musunuz ulan, o sizden milyon kere daha gerçekti.
