Kort (Kord, Kurd, Gurt) Ata olarak da bilinir. Börü (Börö, Böri) Ata ve Moğolca Çına (Şono, Şına) Ecege sözcükleri de aşanlamlı olarak kullanılır.
Kurtları koruyan ve aynı zamanda kurt kılığına girebilen tanrıdır. Hemen hemen tüm Türk boyları ortak bir inanış olarak kurttan türediklerine inanırlar. Kağoçı (Kao-Çı) Türklerinin söylencelerine göre ilk kağanlarının kızları babaları tarafından bir tepeye bırakılmış. Sonrasında küçük kızı bir kurt kılığında gelen Kurt Tanrı ile birleşmiş ve Kağoçı halkı onların çocuklarından meydana gelmiştir. Göktürk bayraklarının tepesinde daima bir kurt başı bulunurdu. Tarduş Türklerinin atası kurt başlı bir insandır. Kurt daima yol gösterici olarak kabul edilir ve peşinde farklı ülkelere gidilir. Onun uyarısıyla tehlikeler kılpayı atlatılır. Kutsal ruhların dokuz oğullarının hepside kurda benzer. Gök yeleli, gök kuyruklu tabirleri kullanılır. Başkurtlar kurttan türediklerine inanırlar ve isimleri de bu yüzden Baş-Kurt şeklindedir. Kurt Ataya Avrupa efsanelerinde örneğin Romanın kuruluşuyla ilgili olarak Romus ve Romulus Efsanesinde rastlamak mümkündür. Bu motifin Türklerle bağlantılı bir kavim olduğu tahmin edilen Etrüskler aracılığıyla italyaya ulaşmış olması muhtemeldir. Kurtlar Türklerce kutsal sayıldığı için toplumsal hayatın her aşamasında hatta çağdaş toplumda bile etkilerini gösterir. Örneğin Cumhuriyet döneminde üretilen ilk yerli lokomotife Karakurt adı verilmiştir. Ayrıca Cengiz Aytmatovun, bozulan ve yokolan doğal dengeyi bir kurdun gözünden anlattığı Dişi Kurdun Rüyaları adlı eseri de Türklerde kurdun doğa, yurt ve yaşamı simgelemesi açısından değerlendirmek de yerinde olacaktır. Tarduşların ataları kurt başlı bir insandır. Şaman dualarında altı ağızlı kurttan sık sık bahsedilir. Oset efsanelerinde Kurdalagon adlı bir demirciden bahsedilir.