her terör saldırısı sonrası sözlüklerde karşımıza çıkan saçmalama dalgası.
ülke sorunlarına duyarlı olmak güzel, terör olaylarına karşı durmak da tabi. ama televizyonda terör konulu açık oturuma katılmış emekli general ya da bilinmeyenleri bildiren mahir kaynak edasıyla sözlükte ahkam kesmek pek şık değil.
kimi, sınır ötesi harekat çığlıkları atar. kimi, bunun bir tuzak olduğunu söyler. kimi, başbakanı eleştirir. kimi, genelkurmay başkanına çamur atmak için fırsata çevirmeye çalışır olanları. kimi, amerika'ya söver. kimi, aynı fikirde olmayan yazara sataşır. hep aynı muhabbet...
nesiniz lan siz? asker misiniz? istihbarat uzmanı mısınız? diplomat mısınız? kuzey ırak'ta ve yurdumuzun güneydoğusunda, ve hatta dünyada neler olup bittiğinin farkında mısınız? değilsiniz elbette. hiçbirimiz değiliz. sadece boyalı basının bize bildirdiği kadarını biliyoruz, bilmemizi istedikleri kadarını...
bu durumda biraz kenarda durup izlemek ve olup bitenleri gerçekten anlamaya çalışmak daha doğru değil mi? biraz haddimizi bilmemiz gerekmez mi?
