atatürk ün serveti

entry158 galeri video1
    104.
  1. kilif 1:

    “ama hepsini hazineye bağışlamıştır.”

    cevap 1:

    m. kemal’in çiftlikleri ve fabrikaları hazineye bağışlaması, onun bunları edinmesindeki yol ve yöntemi meşrulaştırmaz. madem öyle, o halde ben de “sonunda zaten hazineye bağışlayacağım” diyerek çalayım, çırpayım, gasp edeyim, haksız gelir elde edeyim… müsaade var mı? bu suale vereceğiniz cevap doğal olarak, “saçmalama” olacaktır. işte kemalistler bu saçmalığı savunuyor.

    kaldı ki, m. kemal atatürk’ün çiftliği elden çıkarmak istemesindeki sebebi ismet inönü şöyle ifade ediyor:

    “aslında çiftliği elden çıkarmanın bir sebebi de ‘zarar etmesi’. ondan ‘kurtulmak’ için satış muamelesi düşünülüyor.”

    m. kemal atatürk, orman çiftliğini hazineye “bağışlamak” değil, “satmak” istiyordu.

    bu gerçeği, yine bizzat m. kemal atatürk’ü “bağışlamaya” ikna eden ismet inönü’nün hatıratından okuyalım:

    “bu meseleyi ben açtım atatürk’e, atatürk’le ilk görüşmemde orman çiftliğinin ‘satın alınması’ meselesini konuştuk. atatürk ziraat vekâleti’nin çiftliği almak istediğini söyledi. o zaman hatırımda tam rakamı kalmadı, bedeli meselesinin konuşulduğunu da orada öğrendiğimi zannediyorum. ben buna itiraz ettim.

    orman çiftliğini yetiştirmek için çok emek sarf etmişsiniz, ama hükümet ve devlet de bir örnek göstermek için gösterdiğiniz gayreti kolaylaştırmak üzere çok emek sarf etmiştir. büyük ölçüde hükümet yardımı ile meydana gelmiş bir eseri tekrar hazineye satmak muamelesi bizim için doğru olmaz.

    – ne olacak çiftlik diye sordu… hazineye ver doğrudan doğruya dedim… o halde ben vereyim dedi.”

    gördüğünüz gibi m. kemal atatürk, çiftliği “zarar ettiği” ve ondan “kurtulmak” için “bağışlamak” değil, “satmak” istiyordu.

    şimdi bazıları, “ne malum ismet inönü’nün yalan söylemediği?” yönünde bir itirazda bulunabilir. çünkü m. kemal atatürk onların beyinlerine “kutsal” bir varlık olarak şırınga edilmiştir. onun aleyhinde olan her sözü yalan ve iftira olarak kabul ediyorlar.

    oysa m. kemal’in özel hesaplarını tutan ve harcamalarını yapan kişi olarak bilinen ve büyük bir güven duyulan umumi kâtibi (genel sekreteri) hasan rıza soyak’ın söyledikleri ismet inönü’yü doğrulamaktadır.

    hasan rıza soyak devir işleminin nasıl başlatıldığını şöyle anlatıyor:

    “1937 senesi mayıs ayı içindeydi; memleket dışında bir vazife ziyaretine çıkacak ve ilkin paris’e uğradıktan sonra almanya’ya gidecektim.

    – çocuk! çabuk gel, gel de artık şu çiftliklerin devir işini halledelim. biliyorsun ben 1927 senesinde, büyük nutkumu verdiğim celselerden birinde tbmm’ye bunların partiye ait olduğunu söylemiştim. bu itibarla devir esnasında hükümetten, parti için bir miktar para alırsak iyi olacaktır. bakalım ismet paşa’nın avdetinde (dönüşünde) meseleyi onunla da görüşeceğim, en münasip şekli o zaman kararlaştırırız.”

    bu arada m. kemal -yukarıda inönü’nün anılarından da aktardığımız gibi- inönü ile görüştükten sonra kararını değiştiriyor ve avrupa’dan dönen hasan rıza soyak’a yeni kararını açıklıyor. atatürk’ün genel sekreteri soyak’ın hatıratından aynen aktarıyoruz:

    “istanbul’a vardığım gün, atatürk de buraya gelmişti ve birkaç saat sonra karadeniz yolu ile, doğuya doğru bir seyahate çıkmak üzere idi; kendisi ile karşılaşınca, inönü ile görüştükten sonra çiftlikleri, bütün tesis ve varlıklarıyla, hazineye hibe etmeye katî karar verdiğini söyledi ve bana şu talimatı verdi:

    ‘sen bu akşam ankara’ya git; mevcudu tespit edip, bir listesini yap.”

    m. kemal atatürk’ün: “hükümetten, parti için bir miktar para alırsak iyi olacaktır” sözü yeterince açık değil mi?

    diğer bir şahit ise eski tbmm başkanı kazım özalp bey’dir. özalp, ismet inönü’nün teklifi üzerine m. kemal atatürk’ün, çiftliği:

    “borçlarıyla beraber hükümete devretmeye” razı olduğunu söyleyerek ismet inönü’yü teyid etmektedir.
    0 ...