muhammed in çölde sakladığı teleskop

entry8 galeri
    6.
  1. Belirtilen zamandan çok önce Hindu dini metinleri konu hakkında deki;
    "O yaratışa Plazma ile başladı,dumanı yarattı.Tüm evren dumandan meydana geldi.O zaman evren Brahma'nın arzusuyla genişlemeye başladı ve gelecekte de genişlemeye devam edecek."

    Çin mitolojik kaynakları ise, ntv yayınlarından çıkan mitoloji adlı kitabın (3. Baskı) 330. Sayfa 4. Paragrafında belirtildiği gibidir;
    "Kadim Çin halkının bilgeliğini ortaya koyan bir husus, Çin mitolojisinin önemli bir kozmik kavrama, yani evren genişlemesine değinmesidir." (cümle aynen bu şekilde).

    Evrenin genişlemesi "teorisi" mitolojik kaynaklarda mevcuttur.

    Ayette bahsedilen genişlik, kudretin genisligidir. Diyanetin resmi sitesinde ve diğer tefsirlerde bu şekil açıklanmıştır. Adnan.oktar ise bunu evrenin genişlemesine yormustur. Yorum sizlerin.

    Ayrıca; bahsi geçen ayetin bir sonrasında (zariyat 48), dünyanın düz tepsi misali yayılıp uzatildigi belirtilir. Buna benzer, Ra'd/2, lokman/10, hac/65, kehf/86, Hic/19 ayetlerde de dünyanın düz olduğu, göğün görünmez direklerle havada asılı duran, çatı misali bir kubbe olduğu, güneşin yer ile gök arasında, bir noktadan doğup farklı bir noktadan battığı gibi modern bilmin verilerine tamamen ters soylemler mevcuttur. Hatta dünyanın düz oluşu, Kehf/86'da , dünyanın başı ve sonu olduğu, sonunda ise güneşin kara bir balçıga battığı soylenerek desteklenmektedir.

    M.ö. 400-200 arası aristo ve sonrasında samoslu aristarchus dünyanın yuvarlak olduğunu söylemişti oysa. Hatta aristo dünya merkezli bir evren derken, yaklaşık bir asır sonra aristarchus güneş merkezli evren fikrini ortaya koymustur. Düz/tepsi dünya ve kubbe gök dinlerde önemlidir. Galileo dünya yuvarlak dediği için değil, bununla beraber hareket halinde olduğunu da söylediği için öldürülmüştür. Zira kilise dünyayı düz, göğü de dünyanın üzerinde bir çatı olarak ifade etmekteydi. Aynen bizde olduğu gibi.

    Buhari, müslim ve tirmizi'nin aktardığı sahih bir hadis şöyledir;
    Güneş gece olunca nereye gidiyor sorusuna peygamber şu cevabı vermiştir;

    Arş'ın altında secde yapmaya gider. bu maksatla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine; "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar.

    Bu hadis teleskoplu (!) peygamberin nasıl bir evren anlayisinda olduğunu açıkça belirtmekte zaten.

    Edit: ayette der ki, biz onu sizin anlayabileceğiniz şekilde indirdik ( kuran için)
    1900'lü yıllara kadar neden hiçbir müslüman alim evrenin genişlemesi konusunda çalışma yapmamış peki? ayeti mi anlayamamamis ulema? elin kafiri olayı bulunca, eh zaten kuranda yaziyordu bu demek daha mı kolay geldi? şimdi olay şu; kuran söylendiği gibi, apacik,.anlasilir bir şekilde gelmedi mi yoksa ayet iddia edildiği gibi evrenin genişlemesiyle alakali değil mi?

    Ayetler altta verilmiş. Siz ne anladınız onlardan? Yok kökü şu bu değil. Sen o.kelimenin dedigin anlamda 1400 sene evvel kullanıldığını kanitlayabiliyor musun? Ki arapça o donemler çok revacta bi dil.
    0 ...