"boynumda yağmurdan bir kolye
ıslak taşlara oturuyorum bugünlerde
bir siyam kedisi ve ben
pek çok şeyi geriye doğru unutuyoruz
eski rus bir sevgilim vardı
başka birisini göze alamam bugünlerde
öykü safir aynalı bir salonda geçiyordu
herşey önce çok güzel başlıyordu
sen, gözünde siyah bir bant, beni dansa kaldırıyordun
ben seni portekizli bir korsan sanıyordum
sonra ortaya çıkıyordu eski bir rus soylusu olduğun
yelkenbezi fularını çıkarıp
bir reverans yapıyordun
odadan yavaş yavaş herkes, soylu soysuz herkes çıkıyordu
ikimiz bir de kediler kalıyordu
hava alamıyorduk
kapıları mühürlüyorlardı
eski bir aşk öyküsünün içinde kalıyorduk
biz seni portekizli bir korsan sanıyorduk
bir siyam kedisi ve ben"