Beklentilerimin altında kalan bir devam filmi oldu.Açıkçası filmin fragmanlarını izlediğimde ve kadroya katılan yeni oyuncuları görünce hem heyecanlanmış hem de beklentilerim artmıştı fakat tamamen beklentilerimi karşıladı diyemem film için ama yine de başarılı ve izlemesi oldukça zevkli bir film olmuş.ilk filmle kıyaslamam gerekirse ilk film hem karakterler bakımından hem senaryo bakımından daha zengin ve doyurucu idi bu filmde ise sanki senaryodan daha çok filmin görselliğine önem verilmiş gibi geldi bana özellikle bu filmdeki hikayeler yani kısaca genel olarak senaryoyu pek beğendiğimi söyleyemem özellikle karakterlerin hikayeleri biraz basite kaçılmış gibi ayrıca Mickey Rourke'nin karakteri de biraz fazla ortam malı olmuş sanki.Senaryosunu her ne kadar çok beğenmesem de filmin görselliği ve çekim tarzları gerçekten tatmin edici ve izlerken insanı başka boyutlara götüren cinsten,yani sırf görselliği için bile izlenir Sin City: A Dame to Kill For,ayrıca baştan sona sürükleyici ve insanı bir an bile sıkmıyor diyebilirim.Oyunculukları söylememe bile gerek yok bütün oyuncular çok başarılı ama özellikle Mickey Rourke yine döktürmüş zaten onsuz Sin City düşünülemezdi heralde,ayrıca ben filmde Eva Green'e de bayıldığımı söylemeliyim hem karakterini çok iyi doldurmuş hem filmde oldukça seksi ve cüretkar hem de şeytani güzelliği çok iyi yansıtmış diyebilirim,Bruce Willis ve Jessica Alba'nın rolleri çok az olmuş hadi Bruce Willis neyse adam ölü fakat Jessica Alba bu filmde baya arka planda kalmış diyebilirim.Filmin müziklerinden daha fazla yararlanılabilirmiş.Son olarak ilk film kadar iyi bir film beklemeyin derim ben ama sırf görselliği için bile sinemada izlenebilir,tavsiye ederim.
