kelimelere ihtiyacımız yok. zaten bizim hiç kelimelerimiz olmadı ki. bizim büyük, bitmek bilmeyen bir sessizliğimiz oldu hep. sözcükler, cümleler bozar bizi.
tanıştığımız günü hiç unutamıyorum. gözlerimin içine bakmıştın, ben de öyle yapmıştım. ne düşündün bilmiyorum ama ben senin çok güzel gözlerinin olduğunu düşünmüştüm. söyleyemedim hiç, ama öyle düşündüm işte.
şehrin ortasındayım, günbatımı yüzüme vuruyor.
düşünüyorum da, seninle bazı şeyleri yaşamayı çok ama çok isterdim. bana dokunduğun bir an için canımı verebilirdim. seni hep istedim. keşke içimden geldiği gibi öpebilseydim seni, kokunu içime çekebilseydim. canımın istediği gibi dokunabilseydim sana. seninle olma hayali zaten çok zor bir hayalken şimdi imkansız.
içinde bulunduğumuz bu karmaşa bizi daha yaratmadan yok ediyor.
sessizliği bozacağım ama, sana söylemem gereken sözlerim var benim. lütfen değişmeyeceğine söz ver. hep böyle temiz, saf kal. her şey için binlerce kez teşekkür ederim.
seni bir daha görür müyüm bilmem, sanmam...
hayatının güneşi doğuyor, ona git. her şey çok güzel olacak. ben iyi olurum. bir yolunu bulur, yine iyi olurum. haydi, git.
içinde bulunduğumuz bu karmaşa seni bana vermeden benden alıyor.