Vahşetlerle, şiddetle, kötülükle dolu olan dünya tarihine eklenen yeni bir nefret söylemi.
Ahlaki normlarını din kuralları üzerine inşa etmenin ciddi sakıncalarını gözler önüne sermiştir bu söylem. Bir de bunu sırf -sözlük deyimiyle- "trollüğünden" savunan, durumun ciddiyetini kavrayamamış kardeşlerimiz var. Bu söylemler hemen yanıbaşımızda dile getiriliyorken üstelik.
insanları fikirleri yüzünden öldürmekten çekinmeyen insanlar, yalnızca kendileri kalana kadar devam etmek istiyorlar yaptıkları bu işe. Oysa öldürmeyi kafalarına koydukları diğer taraf; fikirlerin hürce ifadesini, şiddetin ahlak dışı olduğunu savunacak kadar temiz.
Dpnot olarak bu söylem ahlak anlayışlarının inşasında fikir vermekte.
iyi ve doğruyu ayırt etme gücü olan ahlak, ne dinden ne de herhangi bir toplum kuralından gelmelidir. Ahlak, yalnız ve yalnız bireyden ve sevgiden gelmelidir. Aksi halde dünya tarihi birçok katliama, sömürüye, işkenceye ev sahipliği yapar.