Masonluk üyelerine hiçbir menfaat sağlamaz. Bu yönde bir beklentisi olanları da üye olarak arasına almamaya özen gösterir.
Masonlukta kardeşler arasındaki yardımlaşma manevîdir. Bir Kardeşin ıstırabını dindirmek, şefkatle gözyaşını silmek, acısını paylaşmak ya da mutluluğunu bölüşmek masonik dayanışmadır. Bir mason, üyeliğinin, kendisinin ya da bir tanıdığının meslekî ya da kişisel çıkarlarına hizmet etmek için kullanılmayacağı bilincindedir. Bu bakımdan,Masonluktan herhangi bir gizli çıkar beklentisi içinde olanlar, bu beklentileri hiç gerçekleşmeyeceğinden, boşu boşuna umut beslemeyip, masonluğa girmemelidirler.
Masonluk Masonun ailesi ile ilişkilerini etkiler mi?
Toplumun temeli olan aile masonluk için kutsal bir kurumdur. Masonluk, üyelerinden ülkelerine olduğu kadar, ailelerine, yakınlarına ve tüm insanlara karşı olan görevlerini de yerine getirmelerini ister ve bekler. Masonlar, çalışmalarını ailevî görevlerini hiçbir şekilde aksatmayacak şekilde planlarlar. Mason bu çalışmaların, kendisine, ailesine ve işine karşı olan görevlerine zararlı veya engelleyici olmamasına özen gösterir. Masonlar, mason kardeşlerinin eşlerine hemşiremdiye hitap ederler ve öyle davranırlar. Masonların 18 yaşını doldurmamış çocukları için de yılda bir kere masonluğu tanıtıcı özel toplantılar yapılmaktadır.
Mason olanlar isterlerse Masonluktan ayrılabilirler mi?
Kişi kendi arzu ve hür iradesiyle mason sıfatını kazanırve istediği zaman, yine kendi arzu ve hür iradesiyle üyelikten ayrılmakta serbesttir. Diğer taraftan Masonluk, kamu düzenine aykırı hareketlerden, yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olan ve bir masona yakışmayan bir yaşam tarzı içinde bulunan üyesini kendi bünyesinden uzaklaştırır.
Masonlukta derece sistemi nedir?
Masonlukta üç derece vardır. Bunlar Çırak, Kalfa ve Üstat dereceleridir. Mason adayı locada tekris töreni ile çırak olur. Sonra yaptığı çalışmalarla kalfa derecesine geçer. Daha sonra da Üstat Mason derecesine yükselir. Masonlukta çıraklık, kalfalık ve üstatlık kişiler arasında bir ast/üst ilişkisi oluşturmaz. Kimse kimsenin çırağı ya da ustası değildir. Gerçek şudur: Masonluğa yeni katılmış birisi henüz Masonluğun ne olduğunu bilmemektedir ve Masonluğun acemisidir. Yani çıraktır. Kişi Masonluğu yaşadıkça kendince bir fikir sahibi olacak, düşünceleri kendi algılarına göre gelişecek ve bu şekilde Masonluğun önce kalfası, daha sonra da üstadı derecelerine yükselecektir.
Loca ve Büyük Loca nedir?
Bütün masonik çalışmalar loca adı verilen ve en temel masonik birim olan localarda yürütülür. Loca sözcüğü aynı zamanda Masonların toplandıkları yer veya Mason topluluğu, Mason derneği anlamlarında da kullanılmaktadır. Her Mason bir locanın üyesidir. Bir locaya üye olmayan Mason olmaz.
Locaların masonik çalışma yaptıkları özel masonik mekânlara Mabet adı verilir. Çünkü, Masonlar tüm insanlığın yararına inşa etmeye uğraştıkları Ülkü Mabedi için harcadıkları emekleri ve yaptıkları çalışmaları kutsal bir görev sayarlar. Bir ülkedeki localar uygulamada birlik ve uyum sağlamak amacıyla ayrı ayrı ve bağımsız olarak çalışmak yerine, Büyük Loca adı verilen federatif bir yapı oluşturup, bu örgütün idarî ve malî yönetim ve denetimi altına girerler.
Büyük Locaların yasama organı loca delegelerinden oluşan Genel Kurul; yürütme organı Büyük Görevliler Kurulu, Yargı organı ise Haysiyet Kurullarıdır. Büyük Locanın seçimle gelen ve en geniş masonik yetkilerle donatılan başkanına Büyük Üstat adı verilir. Dereceler ve ritler nedir? Çırak, Kalfa ve Üstat Mason derecelerinde yürütülen Masonik çalışmaya Sembolik Masonluk, bu derecelerde çalışma yapılan localara da sembolik localar denir.
Bu üç derecenin dışında, başka çalışmalar yapmak amacıyla kurulan ve rit adı verilen Masonik sistemler de bulunmaktadır. Üstat Mason derecesini alan Masonlar, isterlerse bu ritlerede üye olabilirler. Felsefî Dereceler denen bu çalışmalara bazen yüksek dereceler adı da verilirse de ritlerle sembolik Masonluk arasında bir ast-üst ilişkisi yoktur. Ülkemizde Eski ve Kabul Edilmiş SkoçRiti (EKSR) adı ile çalışma yapan bir rit faaliyet göstermektedir.
Yüksek Şura Nedir?
Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti (EKSR), çalışmalarını 4üncüden 33üncüye kadar olan derecelerde ve Atölye veya Divan adı verilen birimlerde yürütmektedir. Bu kuruluşun 33 üyeden oluşan merkezî yönetim kurulu Yüksek Şura adını almaktadır.
Bu durumda ülkemizde aynı masonik anlayışı paylaşan iki ayrı kuruluş bulunduğu görülmektedir: Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası (HKEMBL) ve Eski ve Kabul Edilmiş Skoç Riti (EKSR). Yukarıda da belirtildiği gibi bu iki masonik kuruluş arasında herhangi bir hiyerarşik ilişki yoktur; her iki kuruluş kendi alanlarındaki çalışmalarını bağımsız olarak yürütürler.Masonluk meşru ve ülke kanunlarına uygun olarak kurulmuş bir dernek midir? Masonluk, yasalara ve yürürlükteki diğer hukuki mevzuata tamamen uygun olarak faaliyet gösteren yasal bir topluluktur. Türkiyede faaliyet gösteren her dernek gibi Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneğinin çalışmaları da Dernekler Kanununda öngörülen bildirim ve denetimlere tabidir.
Masonluk, üyelerinin, birer vatandaş olarak ülkesinin yasalarına uymasını ve vatanına sadakat ve şerefle hizmet etmesini zorunlu tutar. Çalışma ya da seyahat gibi nedenlerle başka ülkelerde bulunan üyelerinin de bulundukları ülkelerin yasalarına uymalarını ister. Masonluk, onursuz ve haysiyetsiz bir nedenden dolayı yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olmuş üyelerini derhal bünyesinden uzaklaştırır. Kendi arzu ve iradesiyle Mason sıfatını kazanan herkes, bütün dernek üyeliklerinde olduğu gibi, istediği zaman üyelikten ayrılmakta serbesttir.
Masonlukta uluslararası ilişkiler var mıdır?
Büyük Localar, başka ülkelerde faaliyet gösteren diğer düzenli Büyük Localarla tanışarak, masonluk konusunda bilgi ve görüş alışverişinde bulunurlar. Bu uygulama, devletlerin birbirlerini tanımaları ve diplomatik ilişki kurmaları usulüne çok benzer. Büyük Locaların birbirleriyle ilişkileri bilgi ve görüş alışverişi ötesine geçmez. Aralarında idarî veya malî bağlantı veya ast-üst ilişkisi yoktur. Eğer bir Büyük Loca, başka ülkedeki bir Büyük Locayla aynı masonluk anlayışını ve prensiplerini benimsiyorsa, bu iki Büyük Loca karşılıklı serbest iradeleri ile tanışırlar. Bu tanışma, birinin ötekine egemen olması veya etkisi altına girmesi anlamını taşımaz. Tanışma, eş ve eşit düzeyde gerçekleşir.
Masonluk uluslararası bir kuruluş mudur?
Masonluk uluslararası bir kuruluş değildir. Masonluğun dünyada tek bir yönetim merkezi yoktur. Masonluğun ilkeleri evrenseldir ama dünyanın dört köşesine yayılmış olan masonlar herhangi bir merkez tarafından yönetilmez. Her ülkedeki Masonluk o ülkede faaliyet gösteren Büyük Loca tarafından yönetilir. Diğer bir deyişle Masonluk, bulunduğu her ülkede ulusal ve egemen bir kuruluştur. Hiçbir ülkenin Büyük Locası, başka bir ülkenin Büyük Locasından üstün değildir ve işlerine karışamaz. Uluslararası hukuktaki bağımsız devletler gibi, Büyük Localar birbirleriyle eşittir ve aynı haklara sahiptir. Her ülkenin Büyük Locası bağımsızdır. Türkiye Büyük Locası da, dışta ve içte kendisinden üstün veya eşit hiçbir Masonik kuruluşa bağlı değildir.
Masonluk politikayla ilgilenir mi?
Masonluğun politikayla hiçbir ilgisi yoktur. insanlar arasında sevgi, hoşgörü ve kardeşliğin kurulmasını hedefleyen Masonluk, bu ülkünün gerçekleşmesini önleyen ve zedeleyen her türlü tartışma ve yorumdan uzak durur. Masonların bir araya geldikleri birimler olan localarda politika konuları üzerinde, kardeşlerin inanç ve kanaatlerini rahatsız edecek şekilde tartışma yapılmasına izin verilmez. Buna aykırı yönde çaba göstermek isteyen üyeler ise, hemen bünyeden uzaklaştırılır. Ancak masonluğun kendi bünyesinde siyaset tartışmalarına izin vermemesi, üyelerinin siyasal fikir, kanaat ve inancının bulunmadığı anlamına gelmez.
Doğaldır ki, her Masonun dünyadaki bütün insanlar gibi, siyasî bir düşüncesi ve kanaati olabilir. Vicdan, inanç ve düşünce özgürlüğünü en temel hak olarak kabul eden Masonluk, bu ilkesinin gereği olarak, hiçbir üyesinin siyasî düşünce ve kanaatine karışmaz. Onları kendi siyasi düşüncelerinde tamamen özgür bırakır. Masonluğun, hiçbir Masonun kendi siyasî düşünce, kanaat ve inançlarını localara yansıtmaması ve buna izin verilmemesi şeklindeki temel ilkesi, yüzyıllardan bu yana başarıyla uygulanmaktadır.
Dünya tarihinde ülkelerinin politik hayatına damgasını vurmuş Masonlar olmuştur, ancak devlet adamı, siyasî düşünür ya da politikacı olan bu Masonlar, siyasî hayatlarını, Masonluğun ya da Masonların yardımıyla değil, mensubu oldukları partinin ya da siyasî akımların desteğiyle sürdürmüşlerdir. Kaldı ki tarih boyunca, birbirine rakip siyasal akımlarda yer alan Masonlar da vardır. Bu konudaki temel umde şudur: Her Masonun kendine ait bir siyasî düşünce, kanaat ve inancı vardır ve Masonların siyasî düşünce, kanaat ve inançları arasında farklılık bulunması doğaldır. Masonluk, hiçbir üyesini şu ya da bu siyasî düşünce doğrultusunda davranmaya zorlamaz.
Masonluk Siyonist veya Yahudi kaynaklı bir kuruluş mudur?
Masonluk Siyonist bir kuruluş değildir. Yahudilikle ve Yahudilerle hiçbir ilgisi yoktur. Esasen Siyonizm, Masonluğun kuruluşundan çok sonra ortaya çıkmış bir olgudur. Masonik metinlerde yer alan semboller ve alegoriler Hz. Süleyman tarafından inşa edilen mabedin yapımına ilişkin efsanelere dayandığından, masonluğa yanlış olarak bir Yahudi kuruluşu olduğu izlenimi vermekte ise de bu görüşün gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Nitekim Hıristiyan dünyasında, piskoposlar ve rahipler; islâm dünyasında şeyhülislâm, imam ve diğer önemli din önderi masonlar vardır.
Masonluk ve dinler arasındaki ilişki nedir ve neden Masonluk dinin karşısında gösterilir?
Masonluk, din değildir. Din yerine geçebilecek bir doktrin de değildir. Masonlar da dinsel bir topluluk üyesi değildir. Masonluk tüm inançlarca kabul edilebilecek bir davranış ve yaşam tarzını aşılamaya çalışır, ancak bunu yaparken dogma ve teoloji alanlarına müdahale etmekten özenle kaçınır. Fakat bizim anlayışımıza göre Mason olabilmek için kişinin Tanrıya inanması şarttır. Masonluk, insanların dinî inançlarına, kanaat ve fikirlerine saygı gösterip hiç karışmadığı gibi çatısı altında hiçbir surette kardeşleri rahatsız edecek şekilde dinî tartışma yapılmasına da müsaade etmez.
Masonluğun bazı ülkelerde dine karşı bir kurum gibi gösterilmeye çalışılmasına yol açan nedenleri o ülkelerin sosyal, ekonomik ve tarihsel koşulları çerçevesinde incelemek ve değerlendirmek gerekir. Diğer taraftan, kurulduğu ilk günden bu yana insanoğlunun düşünsel ve ruhsal yönlerden kendini geliştirmesini hedefleyen Masonluk, bireyin kendini geliştirmesini engelleyen batıl inançların ve kör taassubun karşısında olmuştur. Bu ise, insanoğlunun düşünsel ve ruhsal gelişimini kendi tekeli altında tutmak isteyen bazı kişilerin ve kurumların Masonluğa karşı temelsiz suçlamalarda bulunmalarına yol açmıştır. Batıl inançlara ve taassuba saplanmış bazı kesimler, Masonluğu temelsizce itham edip dinin karşısında imiş gibi göstermeye gayret etmişlerdir.
Böyle bir ithamda bulunanlar, asılsız bir iddiayı dile getirdikleri için, her şeyden önce kendi akıl ve vicdanlarına karşı haksızlık yapmaktadırlar. Bu suçlamaları, batıl inançlara ve taassuba saplananların kendilerine yaptıkları bir haksızlık olarak değerlendiren Masonluk, tarih boyunca kendine karşı yapılan hiçbir saldırıya cevap vermemiş, kendini savunma gereğini duymamıştır. Çünkü kendi akıl ve vicdanıyla hareket eden her objektif insanın yapacağı küçük bir araştırma bile, üyelerini sadece inançlı kimseler arasından seçen Masonluğun dine karşı bir kurum olmadığı gerçeğini bir kez daha ortaya çıkaracaktır. Şeyhülislâmların bile Mason oldukları göz önünde tutulduğunda, Masonluğun dine karşı veya zıt olabileceği düşünülebilir mi?
Masonluk gizli bir kuruluş mudur?
Hür Masonluk gizli bir kuruluş değildir. Bütün diğer derneklerde olduğu gibi resmi toplantılar yalnız üyelerine açık olup, üye olmayanlara ise kapalıdır. Hür Masonlukta gizli olan tek konu üyelerinin çok eski zamanlardan beri kullandıkları tanışma işaretleridir.
Eski dönemlerde masonların meslekî derece ayırımlarını göstermeye yarayan bu gibi işaretler, günümüz masonluğunda sembolik olarak aynı amaçlar için kullanılmaktadır.
Masonluk, üyelerine mason olduklarını açıklamaları ya da gizlemeleri için baskı yapmaz. Üyelerini kendi akıl ve vicdanlarıyla baş başa bırakır. Her üyenin kendince gerekli olduğunu düşündüğü hallerde kendisinin mason olduğunu açıklama hürriyeti ve yetkisi vardır. Ancak bir mason, başka bir üyenin mason olduğunu açıklamak yetkisini kendinde göremez. Herkes yalnızca kendi vicdan ve düşüncesinden sorumlu olduğu gibi, her mason da yalnızca kendi vicdan ve düşüncesinden sorumludur.
Dolayısıyla, her Mason, başkalarının vicdan ve düşünce özgürlüğü alanına giren konularda açıklamada bulunmayı ahlâk dışı görür ve benimsemez. Kadınlar neden Mason olamazlar, tarihte hiç olmuşlar mıdır? Geleneksel olarak Hür Masonluk erkekler için kurulmuş bir kardeşliktir. Operatif Masonlar erkek olduğu için 1717 yılında ilk Büyük Loca kurulurken bu kardeşliğin sadece erkeklere açık olacağı kesin olarak belirtilmiştir.
Bununla beraber, günümüzde Türkiye Büyük Locasının tanımadığı bazı büyük locaların kadın üyeler konusunda daha esnek bir tutumda oldukları, ayrıca sadece kadınların üye olduğu büyük locaların da kurulduğu görülmektedir.
Ateistler Masonluğa neden kabul edilmezler?
Masonluk, Tanrıya inanç temeli üzerine kurulmuş; üyelerine kişisel yüce ahlâk ilkelerini, toplumsal erdemleri ve evrensel kardeşlik sevgisini aşılayarak onların yetkinleşmesini amaç edinmiş bir evrensel kardeşlik kuruluşudur. Bu yüzden Masonlar hiçbir inancı ve ülküsü olmayan ateistleri arasına kabul etmez.
Masonik kılık kıyafet var mıdır?
Evet vardır. Çalışma yerine Mabet denildiği ve çalışmanın amacı da insanlık için Ülkü Mabedi inşası gibi kutsal bir hedef olduğu için, Masonluk düşünce ve eylem olarak ciddî ve özen gösterilmesi gereken bir kuruluştur. Bu yüzden Masonlar toplantılara katılmak için görevlerinin ciddiyetine uygun, ciddî kıyafette olmak zorundadırlar. Geleneksel kıyafet, tercihen siyah veya koyu renkli elbise, beyaz gömlek, uygun koyu renk kravat, siyah çorap ve siyah ayakkabıdır. Bunun dışında renkli veya daha başka uygun olmayan bir kılık ve kıyafetle masonik toplantılara katılmak hem görgü kurallarına ve hem de Masonik teamüle aykırıdır.