örneğin masonluğa tekris ile girersiniz.
ama bu duygu-yoğun ve alabildiğine bireysel bir tecrübedir.
yani, herkesin namaz kılmasını düşünün. belkiaramızda ne adamlar var, adam tekbir alınca direkt kabe'nin karşısında, kimi de benim gibi ödeyeceği faturayı düşünüyor veya daha kötüsü amirine yalakalık olsun diye kılan olabilir (haza münafık,afedersiniz).
masonluğa giriş de böyledir aslında.
kimi sırf mason oldum ulenn havası için bunu yaşar; kimi "vay arkadaş, ölmeden önce ölelim; nefsi bir sigaya çekelim" der.
masonluk yoktur; masonlar vardır, işin aslı budur.
bu nednele masonluk iyidir kötüdür diyemeyiz, özcü (=essentialist) tanımlamalarda bulunamayız.
kimisi çok iyidir, bir de üzerine masondur; bunları görsek sadece "masonluk süpermiş panpa" deriz.
ama nasipsizler de vardır.
tıpkı islamiyet'ten ve hatta namazdan nasipsiz olanların olması gibi.
Mevlana da müslümandı, IŞiD de müslüman.
dolayısıyla masonluk yoldur yürüyene.
hikmet isteyene açılan bir küçük fırsattır, bu kadar.