çok parlak bir fikir. dünyada bu fikri çok güzel uygulayan bir ülke var. o da amerika. amerika basıyor parayı ödüyor borçları.
ama bunu yapabilmek için gerekli malzemeler:
1) dünyada aktif olarak kullanılan rezerv para birimi
2) dünyadaki petrol alışverişinin bu para birimi haricinde bir şeyle yapılamaması.
3) bu döngüyü koruyacak: dünyanın her tarafından hava üssü, bi sürü uçak gemisi, gelişmiş füzeler,
güçlü bir savaş endüstrisi
görüldüğü gibi çok rahat bir şekilde yapılacak şey değil.
normalde siz para basarsanız paranız artar, ama paranızın dayandığı altın miktarı artmayacağı için paranızın değeri düşer. yani hiç bişey yapmamış olursunuz.
ama amerika para bastığı zaman değeri düşmüyor. bunun sebebi amerikalı kardeşlerimizin çok zeki olmaları ve dolar'ın altın'a endeksli bir para birimi olmaması. 1973'li yılında dolar'ın altın karşılığı olması şartını kaldırdılar. yani dolar aslında sadece bir kağıt bir karşılığı yok. ama bu kardeşlerimiz dolar'ı defakto olarak petrol'e endekslediler. yani dolar=petrol. bunun işlemesi için dünya'da petrol ve petrol ürünleri dolar harici bir kur ile satılamaması gerekiyor. bakın amerika petrolü kimin alıp kimin sattığı ile ilgilenmiyor. sadece dolar ile satılsın tek derdi o. bu amerika'nın son 30 yıldır uyguladığı politika. dünya'da petrol'e olan talep her geçen gün artıyor. yani dolar'a olan talep sürekli artıyor. bir şeye talep artarsa fiyatı artar. hah işte tam burda amerikan merkez bankası devreye gidiyor ve para basarak dolar'ın fiyatının artmamasını sağlıyor. arada bastığı para ile de bütün amerikan devleti rahatça geçiniyor. bir bilişim yatırımına kolayca 1 milyar dolar bulabiliyor mesela.
bunu sadece amerika yapabilir. petrodolar döngüsü ile petrole dayalı hale gelmiş olan, dolar kuru sürekli yükselmesin diye sürekli para basıyor. amerika'nın 300 milyon vatandaşının, isviçre'nin 5 milyon vatandaşı ile aynı yüksek standartta yaşamasını sadece teknolojik gelişmelere odaklamak amerika'nın dünyaya attığı asıl golü görmemek olur.