Son zamanlarda yapılan heykeliyle gündemi tamamiyle işgal etmiş mahsum korkmazın ablasının beyanıdır.
Hiç unutmam bu yıllarda Kürtçe yasaktı. Biz de yeni yeni Türkçe öğreniyorduk. Okuldaydık. Babamın kamyonu devrildiği için eve gittim. Okula döndükten sonra Mahsum bana ne olmuş dedi. Ben de kamyonun devrildiğini söyledim. Türkçe iyi bilmediği için devrildi kelimesini anlamadı ve ne anlama geldiğini sordu: Ben de Kürtçe qelibiye dedim. Öğretmen de bizi dinliyordu. O anda bana bir tokat vurdu, yüzüm şişti, hastaneye yatırıldım. Bunun üzerine bana çok kızdı abla sen neden sustun, niçin karşı çıkmadın diyerek, hep tepki gösterdi. O cesurluğu, sanki altı yaşında bir çocuk değil de 20 yaşındaki bir genç gibi geliyordu. Kendi kendine yemin ediyordu, ben büyüyünce bunları vuracağım, bu tokatın intikamını alacağım diyordu.