dünyanın en boktan isteğidir. yalnızlık iyidir çünkü. kafa rahattır. evet, bunu hiç ciddi bir ilişkisi olmamış biri olarak söylüyorum. ciddi ne amk, hiç ilişkim olmadı ki benim. üstteki entryleri okuyunca tribe girdim sanırım.
gecenin bu saatinde yaz için planladıklarımı düşündüm. kilo verecek, belki biraz tatil yapacak, bi iş bulup çalışacak, bi sürü kitap okuyup film izleyecektim. sonra ne yaptığımı düşündüm. yaz tatili içerisinde kendi üzerimde yaptığım tek yenilik kaşarlı poğaça yapmayı öğrenmekti. poğaça ne amk. freud kitaplarım, caz parçalarım dururken ben poğaça yaptım. sonra gecenin bir körü internetten adını feriha koydum'u izlemeye başladım. eş zamanlı olarak beş tane poğaça gömdüm. o an içimde hissettiğim tarifi imkansız haz beni korkuttu. gözlerimde şimşekler çaktı. gençliğimin anasını sikiyordum resmen. ömrüm boyunca hep karikatür manyağı, esprili filan birini bekledim. ama gelmiyor piç! karıya mı gidiyor, ne yapıyorsa artık gelmiyor işte. ruh eşi mevzusuna da inancım azalıyor git gide. ruh eşi denen şey gerçekten varsa benim için üretmemişlerdir ki zaten. 'herkesinkini yapın, bu oç kalsın ortada, ağzına sıçılsın' demişlerdir kesin. şimdi geleydin, benim saçmalıklarımı göreydin çok gülerdin eminim. evdeki oyuncak ayılardan birini bulup ona pezevenk adını taktım. adettendir diye kulağına da üç kere fısıldadım pezevenk, pezevek, pezevek diye. ara sıra odamdaki ahmet kaya posterini öpüyorum falan. senin yokluğunda çok sıkılıyom lan. her kimsen gel. eğer kendi rızanla gelmezsen seni bulur, ayakları çıplak ve taraklı, sakallı ve balık etli binlerce tuncelliyi üstüne salarım. bilmiş ol.