türkçülüğün en büyük sorunu türkçülerdir, bu türkçü kardeşlerin programlarındaki en büyük buhranı onların tabiriyle türkçülüğün içindeki inanç unsurudur. yani kafası karışık türkçüler fikir dünyalarında ırk-millet-din-kültür arasında sürekli gidip gelir, din ve kültürü ırk temelinde bir türlü yerli yerince oturtamazlar. yani din bir millet için elzemmidir? islamiyet türklüğe neler katmış neler kaybettirmiştir? kültür birliğinin oluşmasında din ve milliyetin önemi ne derecededir? işte bunlar günümüz türkçülerinin kafalarındaki en güncel soru işaretleridir. aslında bunun çözümü gökalp'in türkleşmek-islamlaşmak-muasırlaşmak mefkuresinde bir nebze çözüm bulabilmiştir ancak atsız'ın fikirleri türkçülere nedense daha cazip gelmektedir. atsız'ı islam dışı olmakla suçlayamam bu haddim değildir ama milli mefkuresinde islami bir kaygı gütmediği islam ülkeleriyle fazla ilgilenmediği açıktır. velhasıl bazı türkçülere göre farklı din ve inanışlar milleti olmanın yolunda bir engel değilken bazı türkçülere göre ise din birliği millet olabilmenin ilk şartı olarak görülmektedir. türkçülüğün bu sisli yolu aşıp önünü görebilmesi için bu problemi mutlak surette çözmesi gerekmektedir.
