devletimizin "misafir ağırlama politikasının" beceriksizliğini gözler önüne seren kampanyadır.
tamam suriyeli insanlar savaş mağdurudur. evlerinden uzaktadırlar ve şartları çok kötüdür.
ancak yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış tarzındaki yaklaşımları ve pervasızca davranışları bardağı taşırmıştır.
belirli yerlerde olmaları gerekirken türkiye'nin illerine dağılarak sanki geriye dönmeyeceklermiş gibi bir hava içerisine girmişlerdir. tam sayıları bilinmemektedir çünkü devlet organları bu kişilerin takibini hala yeterince yap(a)mıyor.
vergisini bir şekilde ödeyen, devletin imkanlarından yararlanmaya çalışan ve bu ülkenin ordusunda askerlik yapmış olan türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının sahip olamadığı haklara sahip olunca; insan haliyle "n'oluyo lan?" diyor.
bize gösterilmeyen ihtimam onlara gösterilince insan "adalet" kavramını da sorgulamaya başlıyor.
bazı illerdeki fabrika sahipleri ucuz iş gücü buldukları için seviniyor olabilirler ancak "işsiz gençler" baş kaldırınca duruma hakim olmak zorlaşabilir.
hümanizm de bir yere kadar. neticede acırsan, bazen acınacak duruma düşersin.