Genel olarak Türkiye ve aydınlar bahsinde Meriç aydınlarla halk arasındaki kopukluktan dem vurur. Hadi halktan koptun, bari sen kimsin diye sorduğunda, aydınların bu soruya doğru düzgün bir cevap veremeyeceğini söyler. Ben Marksistim veya solcuyum gibi cevapların kof olduğunu söyler. Toplumsal sınıfların olmadığı bir toplumda solculuğun mümkün olmadığını; mukaddeslerden kaçan, milleti küçümseyen, tarihini ve irfanını anlamak istemeyenlerin ise Marksizme kaçtığını anlatır. Sağ ile mukaddes değerlerin ise dirsek temasını anlamsız bulur. Mukaddesten Meriçin kastı islamdır. Peki Meriç bu durumda hangi konumda durur? Milletten yana durduğuna şüphe yok. Elitist takılsaydı zaten aydınla halk arasındaki açığı, kopuşu belirtme gereği duymaz, duysa da bundan rahatsız olmazdı.
'Kendilerinin gözü görmüyordu, evet. Lakin benimkiler büsbütün körmüş. Yazdıklarını okudukça görebildim onu.'