03.05.44 olaylarının ve 19 mayıs 1944 nutku'nun perde arkasını burada görmek mümkün. bilindiği gibi, daha önce de kendisi manda yanlıları arasındaydı. şimdi devir değişmiş, batı'ya karşı anti-emperyalist ittifak yaptığı sovyetler birliği gibi güçlü bir ülkenin dostluğuna güvenir olmuştu. korkudan almanlarla saldırmazlık anlaşması yapıp ilk fırsatta sovyetler birliğine sığınmasını hatırlarsınız. kendi ürettiği "ayıyla yatağa girmek" deyimini, ayının yatağından çıkmamasına borçlu.
1919 öncesinde, ingiliz mandasına karşı amerikan mandasını tercih eden zat, esas hislerine dönüş yaparak ikinci dünya savaşı sonrasında ortalığa çekidüzen vermek ve 1945 sonrası amerikancı yeni dünya düzenine hazırlanmak için 1946 seçimlerinde oynama yapmıştır. yoksa test edildiği gibi, cumhuriyetçi düzenden amerikancı düzene geçmek demokratik yollarla en aşağı 12 yıl alıyor, o da mümkün olan en sert rejimi uygulayarak. onun yerine zaten varolan "milli şef" rejimi, 4 seneye varmadan ortalığı silip süpürmüş, fulbright'ları falan yerli yerine koymuştu.
cumhuriyeti bir o, bir bu "dostlarımız" sayesinde var eden tırıvırıyı bir kenara bırakalım da bir de aynı gün okunan onuncu yıl nutku'na bakalım, o zaman mustafa ismet ile mustafa kemal'in arasındaki rekabetin gerçek nedenini anlarız.
birisi "türk milleti" derken, diğeri "dostlarımız" diyor.
bir de şimdiki duruma bakın. "manda ve himaye kabul edilemez"den nerelere geldik. inönü yaşasaydı gerçekten çok üzülürdü. kurtuluş savaşı döneminde,
"Şimdi istanbulda belli başlı iki akım vardır. Amerikan ve ingiliz taraftarlığı. Bu pazarlığın sürdüğü bir zamanda Amerika lehine ağırlık koymak gerekir."
diyen inönü, şimdi partisinin abd-ingiliz çekişmesinde ingiliz lehine ağırlık koyduğunu görünce akpli olurdu herhalde.