muhalefetin kökten bir reform yapması gerektiğini göze sokan seçimdir. yani ankara seçimindeki doğal halk refleksiyle (mhp'nin mansur yavaş'ı büyük oranda desteklemesi) iki siyasal parti tabanında olumlu karşılanmamış bir adayın dayatılması işlemi farklı şeylerdir. zira siyaset iki partinin oyları toplandığında 28+16 eşittir 44 alıyoruz mantığıyla ilkokul hesabıyla yürümemektedir. bu aday chp ve mhp'li belli seçmenin sandığa gitmemesine dahi yol açmıştır. yani halk nezdinde inandırıcı bir isim olmamıştır, ihsanoğlu ismi. zaten bu uğurda da mükemmel bir çalışma sisteminin ikna edici bir dilin olduğunu da kimse ifadeleyemez herhal.
hala muhalefet yanlış sularda gezinmeyi sürdürüyor. suçu tatilcilere oy vermeyen kitleye yüklüyor. hatta vebali siz de diyor. iyi de sen kardeşim bana sordun mu ekmeleddin bey'le yola çıkarken. vatandaşı iplemedin, kazımadın. üstelik terbiyesizce tıpış tıpış oy kullanacaksınız dedin. sonra da bu gönülsüz baştan çökmüş çatıya oy istedin. biz de vermedik doğal olarak. hatta yanına yaklaşmadık. sen tatilciye bok atacağına önce kendi partinin dillere destan başarısızlığını kabul edeceksin. hala yine olsa biz ihsanoğlu'nu gösteririz demeyeceksin. ha diyebilirsin ama belli bir kitle de sana sırtını döner.
peki ne yapılmalıydı? chp şafak pavey ve muharrem ince isimlerinden birisini bence pavey'i aday göstermeliydi ve tüm seçmen bloklarını ve tabanını aktif bir şekilde bu isim için çalıştırmalıydı. mhp de meral akşener veya oktay vural isimlerinden birisiyle kendi bloğunu azami kullanabilmenin hesabını yapmalıydı. valla samimiyet icabı durum bundan beter olmazdı. chp şafak hanımla yüzde 30'lara uzanır, mhp'de yüzde 15-20 bandında oy alırdı. muhtemelen iş ikinci tura kalırdı. demirtaş'ta pavey isminin ağırlığıyla bu oy potansiyeline ulaşamazdı.
evet demirtaş başarılı oldu bu seçimde. sosyal demokratlardan, solculardan oy kapabildi. bunu başarılı ve ılımlı bir dille kotardı. kendisine fazlaca mesafeli faşizan tavra sahip adama dahi oy vermedim ama bunların içinde en oturaklısı ve oyu hak eden oydu dedirdi. bu da seçim boyu sürdürdüğü başarılı söylemlerle mümkün oldu. genel olarak başarılı görülebilir, lakin chp pavey gibi bir isimle mhp'de kendi adayıyla yola çıksaydı bu yüzde 10'a yakın oyun yerine yıllardır dar bir seçmen profilini resimlediği yüzde 6'ya sıkışabileceğini de görmekte yarar var. tabii bu arada işin siyasi analizine girmek lazım solculara, sosyalistlere hitap eden bir söylem tercih edildi. mesela akp'li muhafazakar kürt seçmen hedeflenmedi. demirtaş'ın bu seçim süresince uyguladığı kucaklayıcı, birleştirici bir tavırla mı, geçmişteki etnik tavır üzerinden bir siyaset mi yapacağını zaman içinde göreceğiz?
velhasıl en mühimi bu seçim gösterdi ki dayatılar, tıpış tıpışlar sökmüyor. o sandığa gitmeyen her insan mı tembellikten sandığa gitmedi? yoksa çoğunun başka bildiği bir şey mi vardı? tatmin mi olmadılar. sandığa koşar adım gidecek bir ışık yaratılmadı mı üzerlerinde?
hatta şu anti tayyip, anti akp rüzgarına kapılmak yerine şu siyasetimizi tutarlı kılsak, kendi projelerimizi sunsak, ikna edici bir dil yaratsak... değil mi? muhalafet böyle olmalı. her seçim sonrası işi zamana bırakmış başarısızlığı içselleştirmiş bir muhalefet anlayışı bu tayyip'in ekmeğine o denli yağ sürüyor ki bunu azcık düşünün.