yanlış önermedir. bir gün dedim ki aşkım hep dışarıdan yiyorsun bugün de ben sana sulu güzel bir yemek yapayım. olur dedi çok sevindi. öğrenci evi malum buzdolabı boş, tavuk sote pilav yapalım dedim gidip malzemelerini aldık. bir güzel yıkadık tek tek ön hazırlığı yapmaya koyulduk balkonda. biberleri jüliyen yapar mıymışım olur tabi dedim. soğanlar domatesler biberler hazırlık bitti sıra pişirmeye geldi. beyefendi çok heyecanlı. her şeyi kendi yapmaya çalışıyor ben de kızdım. tavuk sote bu herkesin bir tarzı var önce tavukları haşlayan bile gördüm ben. annesini aradı senin yaptığın gibi nasıl yaparım falan diye aklınca annesini mutlu etmeye çalışıyor. eyvallah. güzel bir şeye vesile oldum. sonra pişirme aşamasında her şeye karıştığını gördükçe al sen yap diye tersledim. ekmekleri keselim aşkım dedi. aşkım ne gerek var yorulma parçalara ayırıp koy alırız ordan zaten çok acıktık dedim. insan gibi yemek varken minvalinde bir şey söyledi. üzüldüm o kelimeleri kullanmasına. yemeği tabaklara servis ettik. suyun içinde yüzen birkaç tavuk ve biber vardı. zaten sote asla çorba gibi sulu yapılmaz. bir daha asla ona yemek yapmadım makarnadan başka. zaten bir seferinde dolma götürdüm onu da yemedi.
