football manager 2014

entry322 galeri
    256.
  1. Bazı arkadaşlar oyuna olan ilgi ve alakasını kaybetmişler, sıkıcı ve itici olduğundan bahsetmişler. Haklı olduğunu düşündüğüm yerler var, zira bir zaman sonra sadece düşününce bile sıkılabiliyorsunuz. Zira işbu gönderi bunun için bir nebze bile olsa dertlere derman olabilmek için yazılmıştır.

    Efendim önce kendimi anlatayım, ben 22 yaşındayım. Kendimi bildim bileli bilgisayara, teknolojiye, futbola ve bu üçünün birleştiği tek yer olan konsolda ve bilgisayardaki futbol oyunlarına da pek tabi merakım vardır.

    Yaklaşık 10-12 senedir -en başlarda hile hurdayla bile olsa- haşır neşirim bu menajerlik illetiyle. Bu yüzden bunca zaman Zarfı içerisindeki bilgi birikimimi ve bu tutkumu kendi yöntemlerimle nasıl koruduğumu anlatmak istiyorum.

    ilk defa hile hurdayla oyunu oynamanın bir şey kazandırmayacağını fm 2008'de anladım. Ha tabi hiç hile yapmadan da oynasanız bir bok elde edilmiyor, geriye kalan sadece kendi kendinizi tatmin etmeniz, birazcık wonderkidleri gerçek hayatta ortaya çıkmadan tanımanız ve oynadığınız kadar zaman kaybı. Tabi kendi kendinizi sinir etmeniz de cabası. Yani oyunun Size kazandırdığı bir şey yok elle tutulur, geriye kalan sadece koca bir boşluk. Yani bununla uğraşacağınıza gidin j.j. Rousseau veya Montaigne okuyun daha iyi. Karı kızın yanında bir iki entellektüel laf bilirsiniz ve bu konulara karşı bilginiz olur. Ama yok ben kafamın dikine gideceğim, bu oyunu oynayacağım diyorsanız iyi bok yiyorsunuz diyeyim ve devam edeyim*.

    Ben bu oyunu alır almaz asla oynamam. Yani oyunun yeni bir sürümü çıktığında asla öyle uzun soluklu bir işe atılmam. Oyunu tanıma evresinde başta tuttuğum takım Galatasaray'ı alırım ve ligde üç beş maç yapana kadar (bu zaman zarfına yaz transfer sezonu da dahildir) sağa sola her bir şeye bakarım. Hatta bazen kayıtlı oyunu açtığımda maç bile yapmadan çıktığım da olmuştur. Bazen sadece la liga'ya, Premier league'ye, Ligue 1'e, takımlara oyunculara bakarım. Oyunun arayüzünü incelerim, eski seriden ne farkı varmış bir değerlendiririm. Takımda hangi oyuncular nasıl ne Düzeyde, gerçek hayatta yapılan transferlerin profilleri ne şekilde, bütçe ne kadar, takım ne istiyor, en iyi oyuncu kim, wesley sneijder en iyi hangi şekilde fayda verir, hatta rakipler bile ne Düzeyde, Yıldırım Demirören oyunda da salaklaşıyor mu gibi aklınıza gelecek veya gelmeyecek her türlü şeye bakarım. Tabi maçlara da çıkarım, kendimce taktik yaparım (tabi ilk defa oynadığım kariyerlerde daha taktik tutturmuşluğum da yoktur, siz de bunu bahane edip sakın bir kenara atmayın) ve daha bir sürü şey.

    Lig'de o beş maçta 2 galibiyet 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldığım anda bu kariyerin hiçbir şeye varmadığımı anlarım ve o oyunu silerim.

    Sonrasında başta yabancı fm forumlarında bi volta atarım, elalem ne düşünmüş. Nasıl bulmuşlar, nasıl taktik yapmışlar, hangi oyuncular iyi gibi kendi deneyimlerinden yolu çıkarak aynı şeylerde gavurlar ne yapmış diye bakarım. Dışarıdan yardım önemli çünkü, sizden iyileri muhakkak vardır.

    Kendi notepad'ime notlarımı yazarım (oyuncudur, taktiktir, şu takım iyidir, bu ülke daha fazla sarar gibi). Sonra alırım yabancı kısıtlamasından fazla sıkıntı çekmeyeceğim bir memleketin takımını ki bu genelde orta Avrupa ülkeleri veya iskandinavya olur. Zaten en başarılı kariyerlerimi de ingiltere Coca Cola league'de bulunan torquay United, Premier League'de aston villa, isveç allsvenskan Ligi'ndeki bk hacken ve şimdiki takımım psv ile yaptığım düşünüldüğünde bu savı destekler. Hiç sınırlamayla falan uğraşmam, çünkü Global ve büyük düşünürüm ki dünyanın herhangi bir yerindeki bir genç oyuncuyu herhangi bir kısıtlamaya uğramadan kadroya katabileyim. Bence siz de başlarda da olsa en azından bu kriterler altındaki bir takım seçin. Zira oyunu sevemeden soğursunuz.

    Mesela bir oyun açmış gibi hareket edeyim, Hollanda eredivisie ekiplerinden vitesse ile Kariyer açtığım farzedilsin. Lig'de herhangi bir oyuncu kısıtlaması yok. Galiba sadece 18 yaş altında hollanda vatandaşı olmayan bir oyuncu oynatamıyorsunuz. Tam emin değilim de galiba eu vatandaşlığı da olabilir bu kıstas.

    Her neyse. Takımda basın toplantısını yaparım, her soruyu gayet gerçekçi bir şekilde cevaplar, takımımın hedefleri, başkanımın beklentileri neyse onları belirleriz beraber. Vitesse, Chelsea ile anlaşmalı olduğu için kadrosunda ingilizlerden bir çok kiralık oyuncu barındırır. Bu iyi bir şey başlangıç için. Zira pek parlak bir bütçeniz yok ve bu durumda kiralık elemanlar kısa vadede ilaç olabiliyorlar. Her neyse efendim, sonrasında demiş bulunduğum sitelerde (en son onları da yazarım) en başarılı taktikleri indirir ve takımda denerim. Bu taktikler şayet çok abes şekilde başarılı ise kesin bir bug içerir. Mesela fm 2010'da mr hough, daha eski serilerde de 4-4-2 Diamond vardı. Oyunun bu açığını kavradıktan sonra aynı taktiğin mantalitesini değiştirmeden takıma uygun bir biçimde değiştiririm. Veya aynı taktik üzerinde ufak rötuşlar yaparım. Bu elbette çok daha iyi sonuçlar almak için tabi ki. Yani Juventus'ta üçlü defans oynayan, kanat bek oyuncuları için elverişli bir taktiği 4-3-3'te uygulamak sıkıntılar içerebilir değil mi? işte takıma göre bu rötuşları değiştirir, hangi mevkide hangi oyuncuyu kullanabileceksem ona göre ayarlarım. Oyunun başında kısa-orta vadede başarıyı yakaladıktan sonra o bug'u devre dışı bırakarak, ama takıma oturan ve takım oyuncularının tanıdığı taktiği fazla ellemeden küçük detaylarla iyice gerçeğe yönelmeliyim. Belki buraya kadar sadece bug bile olsa hile olabilir bu, buna katılıyorum. Ama başarılı olmak için oynuyoruz ve sonuçta başarısız bir oyunla mutlu mu olalım değil mi? Zaten bir süre sonra (Max 6-7 ay sürer bu) onu da devre dışı bırakırım. Hatta oyunu iyice tanıdıktan sonra bir başka kariyerde hiç kullanmam.

    Buraya kadar olan şeyi yapanlar da vardır, tam dediğim şekilde olmasa da. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı elbette. Ama üç aşağı beş yukarı bu hatlarda.

    Biraz uzun bir yazı oldu, aslında sıkıcılıktan kurtulmanızın esas çaresini hala söylemedim.

    Oyun içinde değil, dışarıdan yamalarla, görsel ögelerle, hatta jeneriklerle bile süsleyebilirsiniz. Yani oyun kendi içinde bir Default, bir de dark skin verir. Ben genelde Football Manager başlıklarında sizlerin gönderdiği oyun içi snapshotlara bakıyorum da, hepsi neredeyse Default veya dark tema. Bakın oyunla alakalı zilyon tane forum ve yama siteleri var ve hepsi bu oyunların daha iyi anlaşılabilmesi ve daha fazla keyif verebilmesi için. Bu sitelerde de yüzlerce tema, oyuncu yüz paketleri, takımların ve organizasyonların orjinal halleri, lisansı olmayan liglerin orjinal isimleri, normalde oyunda aktif olmayan almanya ve Japonya (daha fazla da olabilir bunlar) milli takımlarının oyuncularının milli takımlara gidebilmesi, hatta Fantezi lig yamaları, hatta ve hatta oyunun dışında biraz da hileleri giren genie scout ve Real time editor bile mevcut. Bunlarla oyununuzu görsel açıdan daha güzel bir şekle büründürebilirsiniz. Oyun içine çeker. Mesela vitesse örneğinde olduğu gibi ligde french Touch teması, şayet katılabilirseniz şampiyonlar ligi maçlarında şampiyonlar ligi teması kullanabilirsiniz, pes'te bile o özellik var yani. Bunlar oyunun görselliği açısından güzellik katan şeyler.

    Mesela ben bir de (aston villa kariyerimden örnekleyeyim) ligde sizin gibi öyle boş boş oynarken uefa avrupa Ligi veya şampiyon ligi maçlarımda artık hangisine katılıyorsam o maç öncesi onun jenerik videosunu izlerim. Beni oyuna daha fazla konsantre eder. Yanlış hatırlamıyorsam villa ile uefa'yı kazandığım sezonda gruplara katıldıktan sonra her maç öncesi bir rotasyona gider, as 1-2 oyuncuyu o maça saklardım, tabi ligi de etkileyecek şekilde olmamasına da dikkat ederek. Maç öncesinde de tam maça git sekmesine tıklamadan açar youtube'da uefa avrupa Ligi jenerik videosunu izler, ufak ufak kendimi oraya motive ederdim. Eğer youtube'da o Video o kadar tıklanma sayısına ulaştıysa bir 100 tane benden gitmiştir*. Aynı şeyler şampiyonlar Ligi'nde oynadığım maçlar için de geçerli tabi.

    Ama tabi bu bile bazen yeterli olmayabilir. Zira hangi işi yapsanız 5 saat oynasanız bile bayıcı durumda olabiliyor. Bir iki gün mola verin, biraz özleyin oyununuzu.

    Tanım da girelim de o kadar yazdığımız şey silinmesin; küçük detaylarla kendinizi o platformdaymış gibi hissedebileceğiniz, kendinizi bile kaptırabileceğiniz oyun.

    Benim bile şimdi tekrardan oynayasım geldi lan*.

    Siteler de bunlar; fmscout.com, fm-base.co.UK, Sortitoutsi.com, mypassion4footballmanager.com, truefootballmanager.com. Az biraz ingilizceyle çok şey anlayabilirsiniz. Eskiden cmfmfan vardı da o site sonradan satıldı çok sular döndü ertesinde. Başka Yerli olarak fmgraphics.net ve turksportal.com da yeterli seviyede değil.

    iyi oyunlar.
    2 ...