sürgün ülkeden başkentler başkentine

entry19 galeri video1
    14.
  1. çocukluğumda cüneyt arkın'ın başrolde olduğu ama kadın oyuncuyu hatırlayamadığım bir melodram izlemiştim. cüneyt, esas kız ve iki sadık arkadaş, şartlar ne olursa olsun her sene bir tepede buluşurlar ve zannedersem ''senede bir gün'' adlı kendilerine vird edindikleri bir şarkıyı söylerlerdi. bu şarkı, onların sadakatli ve temiz dostluklarının alamet-i farikası idi. an gelir cüneyt'in bir sebepten ötürü, güç ve paradan başı döner, kızı aldatır, arkadaşlarını terk eder. artık iki kafadar ve hala ona aşık kız cüneyt'siz kalpleri kırık,gözyaşları içinde aynı tepede buluşmaktadır. birgün alkolden ama aslında hakiki dostluğu kaybetmekten ötürü sarhoşa dönmüş cüneyt arkın, içkili bir mekanda dostuyla karşılaşır. cüneyt, muhtemelen süleyman turan'ın oynadığı karaktere haydi şarkımızı kemanınla çal deyince süleyman abi repliğini patlatır: bırak bari o şarkı temiz kalsın.

    şiirde, bir görüşe göre efendimize sav, diğer nazariyeye göre ise istanbul'a veya medine'ye hitap eden karakoç, hayatı boyunca şerefiyle yaşamış, hiçbir mal, mansıb, makam ve övgüye tenezzül etmemiştir. şimdi ise rezil bir propagandaya,gözünü toprağın dahi doyurmayacağı bir şahsın şeytani sömürüsüne meze edilen o şiirini terennüm ederken acaba bir sabah namazı sonrası fecri sadık'a bakarken, içinden ben inzivadayım ama fikirlerim iktidarda diyor mudur ? o şeytani desisenin sahibi şiiri tam da uygun bir yerde kestirmiş. senin gibi birine ''uzatma dünya sürgünümü'' demek yakışır mı ?
    2 ...