kemalizm ile alakalı en net ve doğru tespitlerden birinin bir çinli, uluslararası 10. istanbul bienali küratörü hou hanru tarafından yapılması son derece ilginç. çok kısa ve yerinde bir kemalizm özeti yapmış. her cümlesi üzerine oturup uzun uzun konuşabileceğimiz türden hem de. şöyle demiş;
"kemalist proje tarafından savunulan modernleşme modelinin yine de sisteme dahil bazı çözülemez çelişkiler ve ikilemlerle dolu 'tepeden inme bir dayatma' olması; reformların, devrimci birer araç olarak gerekli olmalarına rağmen yarı askeri bir şekilde dayatılması demokrasi ilkesine aykırıydı; milliyetçi ideoloji evrensel hümanizmin benimsenmesine aksi yönde işledi ve toplumsal bir elit önderliğindeki ekonomik ilerleme toplumsal bölünme üretti. popülist siyasi ve dini güçler, taleplerini toplumun tabanında yeniden oluşturmayı ve yönlendirmeyi ve bu talepleri kendi çıkarları yönüne çevirmeyi başardılar."
cevap olarak marmara Üniversitesi güzel sanatlar fakültesi dekanı prof. nazan erkmen 131 öğretim görevlisi adına bir kınama mesajı yayınlamış:
"son derece hassas zamanlar yaşayan ve toplumsal, etnik kışkırtmalarla karşı karşıya bırakılan türkiye'de, desteklediğimiz bir etkinlik olarak yapılan 10. uluslararası istanbul bienali'nin küratörünün bu konuda daha duyarlı olmasını ve atatürk'ün 'sanatkâr cemiyette uzun cehid ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır' sözündeki gibi, bu duyarlılığı taşıyanların 'sanatçı' denmeye layık olabileceğini hatırlatıyoruz."
hou hanru'nun tespitleri ve kısa ama içi dolu kemalizm izahından sonra 131 tane öğretim üyesi bir araya gelmiş ve sadece şunu söyleyebilmişler. helal olsun hepsine. tek bir argüman, tek bir fikir, tek bir karşı sav yok. sadece aynı "millet olarak birlilk ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde..." kalıbı gibi aman hassas dönemdeyiz susalım mantıksızlığı. ne zaman konuşuldu ki bunlar şimdi susalım. ne zaman hassas değil ki memleketin ahvali. sanki konuşulup tartışılabilen birşeymiş gibi kemalizm "aman yeri değil, zamanı değil" yüzeyselliği. çürütün söylediklerini haydi 131 tane koca koca profsörler, doçentler. elin çinlisi gelmiş bizi bizden daha iyi çözmüş, daha iyi tahlil etmiş. utanın yahu. bir de adamın sanatçı titrini elinden alma gayreti içerisindeler. layık görmüyorlar. etyen mahçupyan nur serter için bu kadının bilimden ne anladığı konusunda derin şüphelerim var demişti. bende aynı şüpheler içerisindeyim. güzel sanatlarla iştigal eden insanlar, 131 tanesi birleşmiş kemalizme dokundurmayız, dokunanu afaroz ederiz ilkelliğindeler. ilim çin'de de olsa gidip alınız diyor ya hani, bak adam ayağınıza kadar getirmiş zahmet edip onu alıverin bari.