kendisi bana göre en büyük divan şairidir. şiirlerindeki incelikleri sanatlı dili son derece hoştur ancak bence en mühim yanı samimiyetidir divan şiirinin en itici yanı olan yapaylık kendisinde yok denecek kadar azdır çünkü söz sanatlarını, aruzu şiire o kadar iyi yedirmiştir ki şiirlerinde sırıtan yönler bulmak çok zordur. kendisinin en büyük talihsizliği şiiliğinden ötürü kanuni'den himaye görememesidir. kanuni kendisine çok cüzzi bir maaş bağlar onu da devlet görevlileri gereksiz harcama gerekçesiyle vermezler. fuzuli de bunun üzerine birilerini ayar manyağı yapacağı şikayetname'yi kaleme alır. bu manzum mektubun ilk beyiti mektubun muhteviyatını anlamaya yeter: "selam verdim rüşvet değil deyü almadılar.". kendisi esas şöhretini leyla ve mecnun mesnevisiyle kazanmıştır. bilindik bir arap halk hikayesini kendi mürekkebiyle yazarak onu adeta kendi malı haline getirmiştir. kelimeleri öyle güzel işlemiş hoş ayrıntıları o kadar yerleştirir ki zannedersiniz ki kurgu da fuzuliye ait. örnek verecek olursak mecnun hacca gider arkadaşları ona derler ki kâbe'yi ilk gördüğünde dilek tutarsan bu kabul olur de ki allah'ım bana leyla'yı unuttur mecnun kabeyi görür görmez allah'ım bana leyla'yı asla unutturma diye dua eder. su kasidesi de fuzulinin şöhretinde haklı bir paya sahiptir. peygamber sevgisini en iyi anlatan şiir olarak islam tarihinde yerini almıştır. şu beyitteki güzelliğe bir bakın: serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
dâmenin duta ayağına düşe yalvara su.
farsça divanın önsözünde «fuzûlî» mahlasını niçin seçtiğini anlatır. şiire yeni başlarken kendisine bir mahlas bulmak için günlerce düşündüğünü, sonra beğendiği her mahlası başkalarının da almış olduğunu görerek şöyle der: "başkası ile ortak bir mahlas kullanır da şiirde başarısız olursam bana yazık olur. eğer ben başarılı olursam mahlâsdaşıma zulüm etmiş olurum." böylece o, kimsenin beğenmeyeceği "fuzûlî" mahlasını almıştır. bir diğer ilginç nokta ise oğlunun adını fuzuli'nin zıddı olan fazlî koymasıdır bu konuyla alakalı ahdi tezkiresinde olan ilginç bir söz: şimdi hillede iki şair vardır. fuzûlî baba, fazlî oğuldur. dünyanın bütün işleri tersinedir. fazlî baba, fuzûlî oğul olmalıydı. bu sözden anlıyoruz ki fuzuli'nin de oğlu da kendisi gibi şairdir ancak şiirde babasının aksine başarısızdır.