pascal nouma

entry667 galeri video3
    93.
  1. Bu hafta 23. sayısı çıkmış F Dergisi'ne kapak olmuş BJK'ın efsane oyuncusu. Yine bu dergiden alınmış yazıyla "O, sahte bir cennette kölelik etmektense ,o sahte cenneti inşa edenlerin cehennem olarak nitelediği sürgünde kahraman olmayı yeğledi o kadar.. "Nouma,beşiktaş taraftarına ve beşiktaş'a sevdalıydı, taraftar da ona. Burada değinildiği üzere Lens'te oynarken çok göze batmayan bir oyuncu olmadığı da yanlış. Lens'e Strasbourg'ta 57 maçta 22 gol atınca geldi.O sıralar gösterdiği performansla milli takıma alınmaması eleştirilirken ve Jacquet bu baskılara boyun eğmek üzereyken bir maçta kendisine "pis zenci" ve "bok rengi aşağılık köpek" diyen rakip oyuncuya ve kalan takıma maçtan sonra soyunma odasında çok pis daldığı için Türkiye'ye ve Beşiktaş'a geldi. Her ne kadar laf sokulsa da aslında beşiktaş dışındaki diğer takım taraftarlarının da takımlarında görmek isteyeceği kadar sahaya yüreğini sokan bir yabancıydı. Deplasmanda oynanacak Leeds maçında pasaport gişesinde "ben de türküm" diyerek Türkler bölümünden giriş yapan tek AB vatandaşıdır. Leeds maçında Mills'e kafa attı. Ama sebebi neydi? Mills'in Türkleri aşağılaması... Bugün Zidane'ın aynı aşağılık tavrı sergileyen Materazzi'ye attığı kafayı herkes haklı görürken o günah keçisi olmuştur. 6 ocak 1972'de Fransa'da Epinay-Sur-Seine'de doğdu. PSG altyapısının en büyük yeteneği oldu. 1988-1992 arasında 37 maçta forma giydi.1992-1993 sezonunda Lille'de, 1993-1994 sezonunda Caen'de kiralık olarak oynadı. Caen'de oynadığı sezonda 32 maçta yedi gol atınca PSG'ye geri döndü. 1996'ya kadar PSG forması giydi. 1996-1998 yılları arasında Strasbourg'da elli yedi maçta 22 gol atınca Aime Jacquet tarafından milli kadroya alınmak istendiyse de çok sıcak bakmadı. Lens'te oynarken yaptığı Nouma'lık ta sonunu getirdi. Beşiktaş'taki ilk döneminin ardından maddi imkansızlıklar neticesinde gönderildi. Ama 100.yıl hikayesine geri getirildi,çünkü kombineler satılmıyordu. O gelince tüm kombineler tükendi. ilk maçında kendisine "zenci futbolcu" diyen Ali Aydın tarafından oyundan atıldı. Bir sonraki hafta inönü'nün her yerinde "Hepimiz zenciyiz" pankartları açıldı. "Beşiktaş taraftarını çok seviyorum çünkü onlar da benim gibi piskopat" dedi. Öldüğünde inönü Stadı'na gömülmeyi arzu etti ve inönü'nün çimlerini dahi yedi. Bir film için Türkiye'ye geri döndüğünde kendisini gören taraftarların tezahüratları sonucu ağlayınca bu şov olarak nitelendi ama Beşiktaş'tan ikinci kez gönderilmesinin ardından zar zor iş bulduğu başka bir takımda, Livingston'da oynarken "ölene kadar siyah beyaz" dediği göz ardı edildi,unutuldu. "Pascal bizi discoya götür" diyen taraftarları discoya götürmedi belki ama anlaştığı basın muhabirlerini Kazan Birahanesi'ne götürmeyi ihmal etmedi. Fener maçında attığı golden sonra yaptığı tombala hareketi çok fazla abartıldı. Oysa ki bunu yapmayan Türk erkeği mi vardı ? Bu bir hakaret değil şakaydı. Kaldı ki bu hareketten çok daha fazlaları başka takım oyuncuları tarafından yapıldı ama kimse gönderilmedi. (Kadıköy'deki finalde Eboue'nin Melo'nun arkasına geçerek yaptığı hareket mesela) Bu gereksiz ve saçma delikanlılık Beşiktaş yönetimine aitti. Kısacası umarım bir gün başta taraftarı olduğum Beşiktaş'a, sonrasında Fener, cim bom ve bütün diğer takımlara böylesine ruhuyla,"Türk" kimliğiyle oynayacak futbolcular nasip olsun.
    10 ...