özellikle olası ölümcül hastalıklara sebebiyet verebilen bağışıklık sisteminin zayıflaması.
esnaf komşularımdan haluk abinin bir akrabası aynı hastalıktan müzdarip idi. yaklaşık dört aydır cerrah paşada yatmaktaydı. kendisi kırk yaşlarında veterinerlik yapan bir hanımefendi. durumu ciddi idi. bu hastalığın sebebini sordum ve sürekli zayıf ve fit bir vücuda sahip olamak istemek dedi haluk abi. doktorun tespitiymiş. çok eksik beslenmiş zamanında. bu sebepten vücutta bağışıklık sistemi o kadar zayıflamış ki artık çökme derecesine gelmiş. yeni tabiri caiz ise kendi hastalığını kendi oluşturmuş. olayı kısaca anlatayım.
bir gün haluk abi dükkanıma geldi ve bu akşam "trombosit için kan merkezine gidebilir miyiz" dedi. tabi abi dedim ve ayrıldı dükkanımdan. akşam dükkanı kapadıktan sonra hemen çapa kan merkezine gittik.
bu arada yolculuk sırasında ben kimdir, ne sebepten veriyoruz şeklinde sorular yöneltiyorum. hasılı yukarıda yazdığım bilgileri aldım haluk abiden.
neyse gittik geldik. yaklaşık iki hafta kadar bu şekilde sürdü. trombosit kan vermek gibi değildir. bağış yapanın durumuna göre iki günde bir bile verilebilir. artık alışkanlık haline geldiği için otomatik olarak belirlenen günlerde dükkan kapanışta haluk abi ile buluşup gidiyorduk.
ikinci haftanın sonunda yine gitmek üzere kendimi hazırladım neyse çıktım dükkandan baktım haluk abi yok. gelmemiş. allahallah dedim. aradım hemen "abi bugün gitmiyor muyuz" şeklinde. çünkü ben hariç birkaç kişi daha trombosit veriyordu. bu sebepten acaba bugünlük ihtiyaç yok mu dedim kendi kendime. haluk abi "artık gitmiyoruz enes" dedi. herhalde hiç tanımadığım arkadaş, dost, akraba, aileden olmayan bir insanın vefatına bu kadar üzülünebilir. başınız sağolsun dedim ve kısa süren bir konuşmadan sonra kapadım.
düzenli kan veren birisiyimdir. insan bir şekilde hayati manada bağış yaptığı birisinin ölüm haberini duyunca emin olun çok üzülüyor. çok farklı bir durum.
allah gani gani rahmet etsin.