Filistin halkının maruz bırakıldığı eziyet ve katliamın tarihine bakıldığında siktir çekilecek önermedir.Şimdi bakalım neden böyle diyoruz; Gezi parkı bir halk ayaklanmasıdır ancak çoğunluk ve yoğunlukla memleketin sol ekseni üzerinden filizlenmiştir. Türkiye'nin devrimci sol grupları Filistin'de yaşanan vahşetlere özellikle 1960'lı yıllarda en çığırtkan şekilde karşı çıkmış ve Filistin ezilen halkını sahiplenmiştir.Tarihe dönüyoruz neler olmuş
Filistin'in özgürlük mücadalesi Mahir Çayan,Deniz Gezmiş olmak üzere Türkiye'deki genç solculara örnek olmuştur ve öyle ki THKO'yu oluşturan kadrolar Filistin'de askerlik eğitimi almıştır.
Türkiye'nin o dönemde de israil ile ilişkileri olduğunu hiç kimse yadsıyamaz. israil Başkonsolosu Efraim Elfrom'un Mahir Çayan ve arkadaşları tarafından cezalandırılması Filistin halkını, dönemin, Türkiye sol hareketine yakınlaştırmıştır.
Robert Commer ki kendisine Vietnam Kasabı adı takılmıştır, Odtüye geldiğinde bu iş birlikçinin arabasının yakılması gene Türkiye'deki solcuların Filistin halkına olan eziyetlere sessiz kalmamasından kaynaklanır.(6 Ocak 1969)
Camp-David anlaşmasını protesto etmek amacıyla Abd ve israil konsolosluğu önünde eylem yapan dönemin sol gruplarıydı.
Devrimci Sol lideri Dursun Karataş yargılandığı mahkemede Filistin halkı iin kan bağışında bulunmak istediklerini açıkladı.
Şimdi, örnekler çoğaltılır.Ancak israil-Filistin olayları gibi, dönemimizin siyasetinde damar nokta olan olayları değerlendirirken, 'sevmediğimiz' siyasi görüşlere bok atamayız önce tarih s.ker. Tarihten alıntılayarak yazdığım bu olayların farkında olan sizin deyiminizle 'Geziciler', bağlı bulundukları ideolojinin tarihte de çıkarlarını bir taraf alarak, 'müslüman da olsa', Filistin halkının haklarını sonuna kadar savunduğunun bilincindedir ve zaten onlardan aldıkları mirasla bugün, Filistin halkına yapılan katliamlara en yerinde tepkileri verir. Böylesine uzun bir geçmişi olan hadiseyi, Facebook listemizdeki 'Gezici' insanlar bir şeyler paylaşmadı diye olayı tüm Gezi parkı eylemcilerine yoramayız. Ve tabii ki Filistin katliamlarını islamcı bakış açısıyla değerlendiremeyiz, bugün Gezi parkı destekçilerinin de yaptığı budur, Filistin olaylarını kader olarak nitelemezler, devrimci ve tarihsel bakış açısıyla sahiplenirler.Ha illa ki karşılaşacaksanız bugün yaşananlara tepki vermeyen bir 'gezici'yle, işte o şahıs, işin goygoyunda olan belki de en fazla bir antikapitalist Müslümandır.