filmdeki atatürk, atatürk'ün kendisinden çok heykellerine benziyor. adeta bir atatürk heykeli canlanmış ve bu filmde vücut bulmuş. bir insanın suratında hiç mi mimik olmaz? hiç mi kırışıklık olmaz? atatürk'ün pürüzsüz bir cildi olduğunu zannetmiyorum. atatürk'ün çıktığı her sahnede''bir hapşursa bütün makyajı dağılır'',''yüzü bir ıslansa makyajı oluk oluk akar.''gibi saçma salak düşünceler geçti aklımdan. evet o bir kahraman ama nihayetinde bir insan. o kadar yapmacık gözüküyordu ki, üzüldüm.
ayrıca bilgisayar efektiyle yaratılmış sahnelerin, bilgisayar efektiyle yaratılmış olduğu da insanın gözüne gözüne giriyor. boğazdaki ingiliz gemileri mesela. tamam boğazda bir ingiliz donanmasının olmadığını , deniz kıyılarının evlerden arınmış, ağaçlıklı olmadığını, bunların gözükebilmesi için de teknolojinin nimetlerinden yararlanılacağını biliyoruz. ama en azından o bilgisayar efektleri biraz daha gerçeğe yakın olabilirdi. böyle çok sakil durmuş.
bu rahatsız edici noktalar dışında filmin geneli de zaten çok matah sayılmaz. son dönem aksiyon içerikli türk filmlerinde anlamakta zorluk çektiğim husus bu filmde de var. kim kimden kaçıyor, kim kimi kovalıyor, kimin amacı ne?
yine de bunu türk sinemasının gelişmesi açısından bir adım sayalım. ve atatürk'ün bu filmde olduğu gibi yan rolde değil de baş rolde olduğu bir filmi artık çekebilmeyi başaralım.