belki de sıradan bir yolcudur
sorar sana dakikaları saniyeleri
aynı çizgilere basarsınız mecburiyetten
size doğru döner kız aniden,
gözleriniz saate dalar yelkovanın salınımları kaybolur bir anda
saati tekrar soracağı fikrini aciz kahkahalara boğdurursunuz
bilirisiniz, orda sizden başka kimse yoktur.
aylar, yıllar, bir ömür yaşarsınız sıkıştırılmış saniyelerinizde
sesi bir yabancının ki değil sanki
sevişirken inleyen bir fahişenin sahte çığlıkları mıydı bu tanrım?
aşkın tanımını okumuştunuz defalarca biliyordunuz,
ama 'durak aşkları' diye bir kitap yazmamıştı yazar henüz.
çelişkiler komedyasında gülememek ne acı tanrım?
seviyorum mu demeli?
yoksa 2 dakikalık zamanda aşık oldum mu demeli şuursuzca,
gözlerinizi kaçırırsınız yollarından
ve kız arkasını döner aniden,
yok olmuşluğunuzun kahpe gülümseyişleri içinizi titretir
gömleğinize sarılırsınız, rüzgar yok olur, renkler asi ve haindir.
onca bekleyişe lanet edip aşkı yalanlarsınız
kaçamadığınızı bildiğiniz halde
ve arkanızı dönüp gidersiniz ardından,
aynı adımları atmaya çalıştığınız adını bile bilmedğiniz kızın...**
belki de yaşadığınız bir aşktır, sıkıştırılmış saniyelerinizde.