kafamda yazdığım uyduruk bir aşk hikayesi var. kesinlikle var. buyrun okuyun. canan tan'dan hallice . *
bir kız var, adı k olsun. k kızımız bir ofis içinde çalışıyor. balık etli ve kilosunu genelde kemiklerine atan bir kız işte.
ailesi onu görücü usulüyle evlendirmek ister. kızımızda kabul eder, canı sıkılmış, bıkmış artık ya.
fakat fazla kiloları yüzünden o gelinliği nasıl giyineceğini düşünüp dururken, ofisteki en sevmediği ve sürekli onunla uğraşan erkek -adı c olsun- kızımıza koşu yapmasını söyler. hatta öyleki, isterse ona eşlik edeceğini ve bu sayede hiç sıkılmayacağından bahseder. kızda kesinlikle kabul eder, sonuçta motive oldu ya... yalnız kız oğlana evleneceğini demez.
bu hiç sevmediği adamla, koşu yapa yapa, zamanla anlaşır. her koşu yaptıklarında gülerler, konuşurlar, espri yaparlar. ve kızla uğraşan c artık k ile uğraşmamaya başlar. hatta öyleki ona daha farklı davranır. ve kızın düğününe 2 hafta kala birbirlerine öperken bulurlar. kız birdenbire ağlamaya başlar, ben evleneceğim der. bu sefer oğlanda şoklara girer. o da ağlamaya başlar. hatta öyleki, birbirlerine sarılıp ağlamaya başlarlar.
not: gerisini kafamda kuramıyorum. üste de yazdığım gibi canan tan dan hallice. öhöm öhöm.