bu konuda sözü ilker başbuğ'a bırakıyoruz.ee evet paşam sendeyiz:
"terörle mücadelede güvenlik kuvvetlerinin en büyük görevi elbette teröristi etkisiz hale getirmektir. ama derseniz ki, 'efendim 1984'ten 2007'ye, 23 yılda türkiye cumhuriyeti devleti bu terör örgütüne katılımlar noktasında başarılımıdır?' hayır, başarılı olsaydık bu mücadelede sürecininin bugünlere gelmemesi lazımdı. başarısızdık tamam, ama son bir yıl için söylemiyorum, 23 yıllık süreci kastediyorum. bu konuda adım atmamız gereken çok konu var. ikinci konu masum vatandaşımız ile teröristi ayırmak. bugün iç güvenlik harekatını yürüten birliklerimizin en büyük zorluğu budur. çünkü 1990'lı yıllara göre bölgemizde artık boş köy yoktur, mezralar açık biz buna hayır da demiyoruz. belki bazı sınırlamalar yapılabilir. ama inanın, güvenlik harekatında karşılaşılan en büyük zorluk budur. çünkü gece karanlığında düşünün karşılaştınız, onun mutlaka masum bir vatandaşta mı yoksa terörist mi olduğunu iyi ayırt etmek zorundasınız. ayırt edemezseniz yanlış iş olur. biz buna dikkat ediyoruz.
mücadeleyi de zorlaştıran nokta bu. tabii öbür taraf ilk ateşi açıyor ve şehit de veriyoruz. ama bunlara eğitimle çözüm bulmalıyız. bu mücadelenin kilit noktalarından bir tanesidir."