Ülkedeki eğitim yapısının geldiği son noktayı gösterir.bir ülkenin can damarı o ülkedeki eğitim sistemidir. Modern,bilimsel,teknolojik bir eğitim o ülkenin en büyük yatırımı olur. Tabi bilimselliği ön plana çıkarmak sorgulayıcı toplum yaratmakla eş anlamlıdır. Bu kimlerin işine gelmez? Cevabını biliyoruz.
Kuran dersi(!) bir türk gencinin ne işine yarayacak? Dünyayı,dünü ve bugünü kavramada ne türden yardımı dokunacak? Kuran gramerini,arapçayı öğretiyorlar mı? Öğretirler ise ne mutlu. Eğitimli bir genç ülkesindeki ve çevresindeki müslümanların kutsalları hakkında bilgi sahibi olabilir o vakit. Mustafa Kemal Atatürk milli mücadelede halkı bilinçlendirmede ve örgütlemede bu bilgilerden yararlandı.(bakın burda bile dinler,kutsallar vs. Toplumu kontrol etmede en büyük rolü üstlendi.kim ne derse desin gazi paşa bir dahiydi)
Hz.muhammed'in hayatı(siyer) dersinin gereksizliği tartışılamayacak boyutta bir gerçekliktir. Zaten 4.sınıftan 12.sınıfa kadar her sene bıkmadan usanmadan din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde bu konu işleniyor. Coğrafya hakkında bildiği tek şey; "karadeniz'de dağlar kıyıya paraleldir" ezberlemesi olan öğrencilerin hz.muhammed'in hayatını ekstra bir ders olarak alması adaletsizlik değil mi? Kişisel tercih sonucuysa zihniyetin kokuşmuşluğunu göstermez mi?
Yol yapmakla,tablet dağıtmakla(bilimsiz teknoloji),özelleştirmekle,hastane yapmakla,paradan altı sıfır atmakla ulaşamayacağınız şeyler vardır. Bu hedefler öyle özeldir ki ancak sıkı eğitimle ve eğitim disiplinli milli hedef metoduyla ulaşılır.
Avrupa ülkelerinde,israil'de,Abd'de seçmeli ders içeriklerine bakılırsa olay anlaşılacak.
Velhasıl; ortaokul ve liselerde verilecek olan coğrafya,fizik,matematik,antropoloji,tarih,kozmoloji,biyoloji,kimya,felsefe ve sosyoloji gibi derslerin kuran-ı kerim,siyer gibi niteliksiz derslerden daha faydalı olacağı aşikârdır.
Aksini iddia eden arkadaşların olaya hangi açıdan baktıklarını merak ediyorum gerçekten.
