tek başına içmek

entry182 galeri
    121.
  1. öyle televizyon karşısında bira içmek değil kasıt,
    her zaman eşle dostla gittiğin mekanlardan birine tek başına girer çeker sandalyeyi oturursun, tanıdık garsonlardan biri yanaşır yanına ''abi kaç kişi gelecek'' der, sen cevap olarak bugün yalnızım dersin, verirsin siparişi masaya gelir en sevdiğin mezeler, soğuk buzlu suyun, dolaptan çıkıp terlemiş rakın, açar bardağa akıtırsın şişeden akan göz yaşlarını, ilk yudumu alırsın bir parça peynir yuvarlarsın arkasına içinde garip bir ruh hali, lan masa aynı masa mekan aynı mekan, içtiğim rakı aynı yediğim meze aynı ama aynı olmayan bir şeyler var.
    ikinci dubleyi koyduğunda ruh halin çözülmeye başlar, aslında eğlenceli olanın içtiğin rakı olmadığını anlarsın, eğlenceli olan dostlarla o masayı paylaşmak olduğunun farkına varırsın, aslında nerede ne yaparsan yap dünyanın en keyifli görünen aksiyonunu sağla eğer yanında sevdiklerin yoksa her biri anlamını yitirir, sana muhabbetle keyif veren rakının verdiği keder üçüncü dubleden sonra benliğini sarmaya başlar, aynı masada tokuşturduğun kadehler sana ne kadar yabancı gelir değil mi ?
    aklından geçer tüm eski sevgililer, yitip giden bir sürü insan, yaptığın hatalar geçmişe dair yaşanan pişmanlıklar. bir insan tek başına içiyorsa bilin ki keyfinden içmez, keyfinden içen adam keyfini yalnız başına yaşamaz, paylaşmak ister.
    gün olurda bir gün tek başınıza bir rakı masasında kalmış bir adam görürseniz, ona doğru kadehinizi kaldırın ve sağlığınıza diye sesleniverin, bir anlık dahi olsa yüzünde beliren mutluluğu izleyin, hiç kimse yalnız oturup içmek istemez.
    0 ...